bugün

işlev meselesi aşılalı çok oldu. iki bin sonrası giyinmek tümüyle sınıfsallığı dışlayan yıkıcı tavır haline geldi ve böyle çok çok uzun yıllar devam edecek. artık biz bir okul-ekol-sınıf-aile değil, yalnız ve yalnız ben'i temsil etmek kaygısıyla giyiniyoruz. ben, işlev falan aramaz. kimliğinin en uçlarını tatmin etmek ister sadece. bir heykel gibi görünmek, farklılaşmak ister.

ilk yüz yılını aşmış ürünlerini, kostüm ve mücevherlerini tekrar kullanıma sokarak, çocuklarına ve gelinlerine aktararak aileler nasıl ki; "biz bu markayı yüz yıldır kullanıyoruz, sizin gibi yeni zengin değiliz" mesajını veriyorlarsa, bu nasıl ayrıştırıcı bir hamleyse işlevi terk etmek de öyle.

bu retro modası sokağa inip alevlendikten sonra dindi ya, herkes bir ara yırtık pırtık şeyler giyerek güya sürüden ayrıştı falan, hah işte bu işlev kaybı meselesi onun gibi kısa süreli olmayacak. ürün, herhangi bir amaca hizmet etmediği müddetçe değerli kılınır oldu. o bir eser oldu çünkü tasarımcısı kendini; "terzi" değil, "sanatçı" yaptı.

retro ürün kullanınca soy bağını ve haliyle eski zenginliğini dışa vuran kişi, temsil ettiği aile ve servetin diğer insanlarla arasında pek bir fark bırakmadığını anladı kırılmanın yaşandığı son yer burasıydı ve retro modası sonlandı dikkat ettiyseniz. "eskiyi giymek" meselesi önce; "eskiyi yeniden giymek"e dönüştü ve sonra; "yeni" sınıfsallaştı. yeni zenginler yeni şeyler giydiler. bununsa bu kadar hızlı tükeneceğini ön göremedik. yeni arttıkça ürün değersizleşti çünkü eskime hızı arttı. yeni, tümüyle politiktir. artık sınıfsal değiliz. sınıflarımıza göre giyinmiyoruz. giyinemiyoruz. herkes her şeye ulaşabilince, bu sefer de lüks tüketim kendi sınıfsallığını yaratmaya başladı. lüks zaten sınıfsaldı ama örtük bir detaylar çokluğuyla sınıfsaldı. şimdi lüks, klasiğe göz kırpar oldu.

temel sorunlarından biri de tasarımcı sınıfının değişmesi. artık tasarımcı bir star. haliyle eserine karşı klasik bir kök bulmak zorunda değil halka hitap ederken. bir ekole bağlı kalmak zorunda da değil. ürün haline getirdiği şeyin kağıt üzerindeki esnekliği ve göreli güzelliği dışında o da giyinirken herhangi bir kaygı güdüyor değil. hatta olabildiğince görünmez hale geliyor. starlığın yeni haliyse bizzat bu. görünmüyor ama var. markanın başında duran bir şahıs. podyumda halkı selamlamıyor, gülümsemiyor, şöhret sahipleriyle çok yan yana gelmiyor. izole ve orada. ama star.

"yüksek moda" kavramının çöküşü örtünme biçimlerini esnetti biraz. şu sıralar tecrübe ettiğimiz dönem modanın bir dönemi değil, anakara'dan kopan devasa bir parçanın sarsıntısını yaşıyoruz. gitti giden. geri dönülemez bir yola girildi. değişmeyecek. klasik ve işlevsellik artık sadece en-zengin'in ayrışmak için seçtiği bir stil olacak. sezon olarak kış ve kış ürünleri yaza göre pahalıdır örneğin; lojistiğinden kumaşına kadar her şey maliyeti artırır, bu vakte kadar kış ürünlerinin bu kadar canlı ve belirgin olduğu hiç tecrübe edilmemişti. kış, moda tarafından yeni yeni keşfediliyor. kısa bir süre sonra kış ürünleriyle yaz ürünlerini bile birbirinden ayıramayacaksınız. birçok ürün silinecek. örneğin eldiven. çünkü el, bir serveti taşıdığını iplikle değil bir mücevherle göstermeğe daha uygun. ne oldu işlev? gitti işlev.

sanıldığından daha dramatik bir şey yaşanıyor. uzatmayayaım. geri dönüş yok.
güncel Önemli Başlıklar