materyal olmayı garipsemeyen yazarlarla yazmak

insanı tuhaf duygulara sevk eden eylemdir.

ilgili başlık: (bkz: bir marka olsanız hangi marka olurdunuz)

arkadaşlar ben ruh bilimcisi ya da sosyolog değilim. o nedenle kaleme aldığım işbu satırlar her türlü teknik ve akademik dayanaktan yoksun, tamamıyla mütevazi bir edimin ifasından ibarettir. müsaadenizle içinde bulunduğum bu garip halet-i ruhiyeyi tasvir etmeğe çalışayım.

markaa olsanız ne olurdunuz? tam 4 sayfa entry var bu başlıkta. hadi bir an için uzaktan bakalım şu mevzuya. ayfonlarınız, a3leriniz, levis kotlarınız... daha ne kadar ele geçirecek sizi? daha ne kadar tanımlamaya devam edeceksiniz kendinizi bu materyallerle?

arkadaşlar uyanın! bu gaflet uykusundan uyanmadıysanız hala, benim geleceğe dair kalan 2-3 umut kırıntımı da siz süpürdünüz haberiniz olsun. uyanın ve bir marka kimliğine bu kadar kolay bürünmenizi biraz olsun yadırgayın.

yazımı nihayete kavuşturmadan evvel, tükettiğimiz ruhlarımız için hepinizi 3 saniyelik saygı duruşuna davet ediyorum. avuçlarımı sıkarak...

uyarı ve gerekirse özür: arkadaşlar ben işin uzmanı, mevzunun kompedanı değilim. alınmayın, gücenmeyin. kırdığım birileri varsa özür dilerim.