bugün

20. yy felsefesinin gelişim seyrinde bir dönüm noktasıdır. Viyana çevresi filozofları tarafından temsil edilir.

mantıkçı pozitivistlere göre bilimsel felsefenin yöntemi 'mantıksal analiz' dir. onlar, mutlak bir akılcılığı, bilimsel bir dünya görüşünü savundular.

onlar gerçekte kendilerinin "karanlık" diye niteledikleri bir sosyo-politik atmosferin ürünü olduklarını söylediler. bu yüzden mevcut koşulları, pozitif bir felsefe anlayışı, bilimsel bir dünya görüşü ile ıslah edip, yeni baştan şekillendirmeye çalıştılar. bu bilim anlayışı, metafiziğin tüm tortularından arınmış olacaktı.

mantığın imkan ve araçlarını kullanarak, bilimin formel yapısını ortaya çıkarıp belirginleştirmeye çalıştılar. gündelik dil sembolik mantığın ölçütlerini yerine getirmiyordu. bu da bilim dili için gerekli açıklık ve kesinliği sağlayamıyordu. bu yüzden de bilimde formel dilin gerekli olduğunu savundular. çünkü, bilginin kesinliğini ancak mantık diliyle ortaya koyabilirlerdi.