bugün

salata yoğurt ve etli pilavı bir tepsiye doldurmakla zaten baştan bir handikapı var bu işin. e herkes kaşıkladıktan sonra da o leziz görüntüden geriye kalan pek de iç açıcı bir şey olmuyor doğrusu ama bir hikmeti de olmalı bu işin yoksa cemaat yanılıyor olamaz.

neyse arkadaşlar yani diyorum ki bu maklube olayı pek bana göre değil; otur minimum 10 kişiyle aynı pilavı kaşıkla, o kaşığı ağzına sok sonra götür pilava daldır aynı kaşığı. hem hijyen açısından hem medeniyet hem zerafet açısından çok da işime gelmiyor doğrusu; ama bir hikmeti de olmalı diyorum ya bu işin.

işte yaptığım derin tefekkür sonucu maklubenin uhuvveti artırdığı gibi bir fikir düştü aklıma.

efendim söz konusu gerçek maklube denen yemeğin kardeşlik birlik ve beraberlik duygularını artırmasıdır.
maklube' nin güzelliğine de bağlıdır.
edit: bizim münevver' in kızı maklube mi?