bugün

bilimsel olarak irdelendiğinde karşımıza çıkacak sonuçlar hakkında pek bilgim olmaması sonucu bu başlığı daha halk ağzıyla ve düşüncesiyle incelemeliyim;

öncelikle makarna ucuzdur. 2 ekmek parasına sahip olunabilecek makarna bir paketiyle üç kişiyi gayet güzel doyurabilir.
makarnanın diğer bi güzelliği monoton değildir. her türlü şekli vardır. burgu,fiyonk,spagetti...falan filan. sofrada gözede hitap eder...

bulaşık derdi yoktur makarnanın. sadece bir tencere ve şüzme aletiyle yapılabilen ve bi tabak ve kaşıkla yenebilen yiyecektir... diğer yemeklere göre kirletme oranı düşüktür...

makarna tüp harcamaz: pişirme süresini göz önünde bulundurduğumuzda bir kurufasülye ve makarna arasında dakikalrca fark vardır.15 dakikada pişirilebilir... hatta geliştirip çaydanlıkta yapanlar, su ısıtıcıda pişirenler ve ütü üzerinde pişirenler çevrem tarafından gözlenmiştir.

makarna marjinaldir: garip garip isimli versiyonları vardır.kıymalı demek yerine içine bikaç baharat daha koyduğunuzda bolonez demek size ayrı bir hava kazandırır bunun yanısıra italyan kökenli olması avrupa sevdalılarının gözünde size bir avantaj sağlayabilir..
öğrenci evinin vazgeçilmesi olması ve bazende fakirlik durumda ekmekle tüketilmesiyle bilinen nuhun ankara ve filiz gibi markaları efsaneleşen makarna öğrenci milletini vitaminsiz bırakmak suratiyle man kafa olmalarını ve düşünememelerini sağlamaktadır ki bunu faydaları:

-basmayan kafayla yaz okuluna kalmak ,para vermek döner sermayeye ve para sirkülasyonuna katkı sağlamaktır
-man kafa olmak düşünememek umursamamak ve mutlu olmaktır:cehalet mutluluktur
makarnanın yakın arkadaşı salçadır ki bu durum salça sevgisini arttırmıştır.sadece suyla karıştırılmış salçayı sos sanmaya başlamak iyimserlik göstergesidir.kişiyi mütevazi hale getirir makarna.
bıkkınlık verir ama öyle bir hayat dersi verir ki ne kadar bıktırsada kendisini bıraktırmaz.ucuzdur.hayat dersi vermeye devam eder makarna.