bugün

evet vardır böyle birşey. Kredi kartı ile alışveriş yapmaya alıştığınız için gidersiniz büyük bir markete yaparsınız paşa paşa alışverişinizi poşetleri yüklenir eve doğru yola çıkarsınız.

Tam kafanızda ulan ne aldımda bu kadar tuttu diye geçirirken kendinizi mahalle bakkalının önünde bakkal amca ile gözgöze gelmiş bir vaziyette buluverirsiniz, aklınızdan ulan keşke diğer yolu kullansaydım diye geçirirsiniz ama iş işten çoktan geçmiştir, o ana kadar taşıması zulüm gelen poşetler birden hafiflemiş adımlar hızlanmıştır.

en kötü kısım ise utangaç ve mahsun bakışlar eşliğinde baş ile verilen selamdır.
iç ses;

-lan şimdi ben bu kolayı alıyorum da, illaki necmi bakkalın önünden geçicem. ee sonra... nasıl anlatırım derdimi, beş aydır biriken borcumu nasıl anlatırım. ama necmi abide bu markadan yok, burdan alırsam, o ardadaki dudağının iki yanında, üçer tel bıyıklı beyaz, mazlum foktan da alabileceğim, hemde bugün halk günü, ucuz da meret.. ama necmi abi? ya kola? hem ucuz da! peki ardanın foku? ne yapmalıyım allahım?

mahalle bakkalı baskısı, böyle bir şey olsa gerek heralde.
eğer bakkala borcunuz varsa ikiye katlanan baskıdır. sırf bu baskı yüzünde yol uzayacaksa bile başka yoldan eve gelinebilir.
görsel