bugün

Felsefeye olan ilgi o yıllarda başlar, bu yüzden o dersler çok önemli.
Aslında fazla kafanızı yormayın diyen felsefe hocası.
Kime göre neye göre.
Beden dersinden sonraydı. Derse eşofmanlarla gelir hocayı deli ederdik. Etmeden rahat duramazdık. 2. Saate uyur öyle bitirirdik dersi...
Edit: vay be 12-13 sene oldu.
tabula rasa.
Varlık.
Bilim.
Sanat.
Din.
felsefesi.
düşünüyorum öyleyse varım sözü. bol bol uyumamız ders harici hocayla sohbetler ve dersin kaynaması.
Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz.
yazılıda en arkaya gidip duvara yaslanarak uyuklayan hoca ve kopyanın ırzına geçen sınıf. yine aynı hocanın cümle içinde kullandığı milyon tane "evet".
Hiç bir şey kalmadı. Aslında Felsefeyi bir soru dersi gibi işlerseniz o kadar keyifli oluyor ki... Tartışmalar farklı fikirler ama tutup felsefe tarihi işlemek ayrı olay. Hoca sorar, Sizce Bir devlet nasıl olmalıdır ? kim yönetmelidir ? hangi tip insanlar topluma faydalı olur ? hangileri olmaz ? Öğrenci de kendince cevaplar. Ama Platon "devlet kitabında filozof kraldan bahsetmiştir, bunun özellikleri şunlardır" gibi gibi diye işlenirse doğal olarak akılımızda bir şey kalmayacak. Bir çok kişi de nefret edecek...
Hocanın mc Donald's'a maktanıs diyişi aklıma geliyor.
hoca ateistmiş..
Başlığı görünce kafamı bir yokladım hiçbir şey kalmamış resmen. Sadece üniversite sınavında bir fil sorusu vardı sınava giren herkesin beynini yakmıştı o dönemde, sorunun içeriği muallak bende hala.
Platon'un mağara metaforu/öğretisi.
Bence hala günümüzü yansıtıyor.
dünyaya test çözmek için gelmediniz, ama gelmişken çözün bari.

evet üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerine jest yapardı felsefe hocamız.
Bildiğim tek şey hicbirsey bilmediğim sözü.
Ulan bi tane felsefeci necmi vardi , mavi takim elbise giyerdi mayisik biseydi cusse de iri olunca snorlax diyoduk herife aramizda.

Neyse bu pust yazililari okuyor , bana dedi 60 kusur , sira arkadasimla ayni kagidi verdik ona dedi ki 40.Cocuk da gayri ihtiyari af buyur dedi , demez olaydi.

Ogle arasinda sinifa hepiniz cikin dedi arkadasa sen kal dedi , biz de tuvalete gittik amk bir tokat sesi geldi siniftan tuvalete , sonra da bizim arkadas tabi.Yuzundeki el izi 3 gun gitmemisti amk.

Buradan cikarilacak kissadan hisse sudur arkadaslar , ses insandan hizlidir unutmayin.Bakin once sesi sonra kendi geldi ahahah.

Nevzat Karabag Anadolu ogretmen lisesinde siradan bir gun olarak hala hatirliyoruz.
Var mıyız yok muyuz, gibi abidik gubidik sorulardır.
-Uyku isteği
-uyumak ya da uyumamak
-uyku var mıdır
-uyku evrensel mi.
'Kalite-gürültü' ilişkisi.

Hangi başlıkta işledik hatırlayamadım da şunu anlatmıştı:

"(...)Siz hiç 'gel vatandaş geel altın 100 liraa!' diye bağıran kuyumcu gördünüz mü? Fakat 'domades 3 liraa!' diye bağıran pazarcı görmüşünüzdür. Kalite arttıkça gürültü düşer(...)"

Ben hiç böyle tüylerimi diken diken eden hocayla karşılaşmamıştım. Her ders ayrı bi gerilim.. Ah bi yerde denk gelsem..

Tamam, son paragraf başlıkla alakasız, hak veriyorum.
(bkz: tabula rasa)
ılk derste soyledıgı ve aklımda kalan tek sey. felsefe yolda olmaktır. yolun sonunu bulmaya calısmak degıl. sadece yolda olmak.
platon'un idealar dünyası.
"Varlık var mıdır?"
Auguste Comte'u öküz comte olarak beynime kodlayan adını bile hatırlamadığım çılgın felsefe öğretmenim.