bugün

muhafazakar marksistlik gibi bir kavramı tanımamızı sağlayan başlık. bilindiği gibi sosyalistler milliyetçiliğe karşıdırlar. bunun türk veya kürt milliyetçiliği olması bir şeyi değiştirmez. bu yüzden ulusal davranmak (!) gibi bir şeyi akıllarından bile geçirmezler. sadece akp nin bu politikasına temkinli yaklaşırlar. yine aynı şekilde pkk nın sosyalist bir örgüt olmadığı, sadece kendilerini düşünen milliyetçi bir topluluk olduğunun idrakinde olan bir sosyalisttir. pkk şu anda kürt milliyetçiliğinin en üst seviyesinde dolaşan, kürt ve türk halklarının kardeşliği ni desteklemediği gibi, türkiye de yaşayan diğer halkların özgürce yaşamasını da desteklemeyen bir örgüttür. * sonuç olarak altında binlerce neden aranabilecek bu açılıma karşı çıkan sosyalistlerdir.
sapla samanı karıştırmamak gerekiyor bazı şeylerde. ne siyaseten tam doğruculuk vardır, ne de kavramların istenildiği gibi eğilip bükelebilirler. kürt açılımında da durum bununla ilişkindir. komünistlerin kürt açılımına karşı bir tutum almaları onların ne ulusalcılığı ile ilişkilidir, ne de ezilen bir ulusu yok görmesiyle ilişkilidir. alınan tutum sosyalizm programlarında belirttikleri gibi sosyalist devrimle ilişkilidir ve devrimci bir tutumdur.

verili olanın değiştirilmesi, yaratılan siyasal atmosfere ilgisiz kalmamakla ilişkilidir. ortada düzen güçlerinin belirlemiş olduğu ve özünde yoksulluğun hiç tartışılmadığı bir durum var. haliyle emperyalizmin bölgeyi yeniden yapılandırmasıyla ilişkili olan yerelleştirme operasyonlarına karşı elbette alınacak sosyalist tavır merkezileşmeyle ilgili olacaktır. daha evvel merkezi devletin baskıcı- asimilasyoncu tutumlarına karşı geliştirelen ezber adem-i merkeziyetçilik olmuştur. böyle bir tabloda ezberlerin bozulmasını gene komünistler başaracaktır. ancak verili tutumu ulusalcılıkla ilişkilendirenlerin asıl niyetleri farklı olduğu gibi işçi sınıfı hareketine de ihanet etmektedirler.

konu enine boyuna tartışılabilir, siyasal ve teorik alan bazlı çalışmalar yürütülebilir. tarihi referanslarla liberal ve milliyetçi tutumların solda ne kadar zararlı olduğuda tartıştılabilir ancak uzatmamak için bunları es geçiyorum. fakat hala daha birileri 100 senelik ezberlerini ortaya koyuyor ve marksizmin devrinin geçtiğini iddia ediyorlarsa kendilerini fukuyamaların yanına alalım. gerçek bir birlikten söz etmek istiyorlarsa eğer ise bu birliğin zemininin inadına emperyalizme karşı yurtsever, sermayeye karşı işçi sınıfı tabanlı olacağını hatırlatalım. komünistler kendi varlık zeminlerini açıkladıkları kapitalist düzenin egemenleriyle, onların herhangi bir ideolojik türevleriyle ilişkilendirilemeyeceklerini iyi biliyorlar. ancak sözde yurtsever özde ise sınıf işbirlikçisi, dolayısıyla emperyalizme karşı ikircikli bir tutum sergileyenlerin bu tutum üzerlerinde konuşma hakları fazla bulunmuyor. üstüne üstelik ülkedeki işçi sınıfını oluşturan önemli bir ulusal kimliğin yok sayılması sınıfı ulusal düzeylerde bölen, emekçiler arasında kutuplaşmalara neden olan bir tutum olduğunu hatırlatalım.

şu ya da bu sorunda türkiye'deki bütünlüğe bakacak olanların kıblesi gelenek'in kendisi olacaktır. gelenekten vazgeçeneler için söyleyecek fazla bir söz bulunmuyor. kürt sorunun hakim ton nasıl liberalizmse ve uğraşılması gerekiyorsa, bu tutumunda göz ardı edilmemesi sosyalist iktidarı hedefe koyanlar için elzemdir. hatırlatmak gerekiyor.
(bkz: Salaklık Tarihine Geçenler)
(bkz: dostum sosyalist demişsin ama bunlar ergenekoncu)
nasyonalist ön ekli "sosyalist"lerdir.

(bkz: hitler)*