bugün

Entelektüel birikim kıymetlidir. yazı yazabilmek gündem oluşturabilmekte öyle. gazeteci ya da gazeteci yazar ve ya sadece yazar olup köşesi olan insanlar ülke gündemini alakadar edecek, çözüm bulacak mevzularda kalem oynatabilirler ama o kadar işte. yani bu adamlar siyaseti yeniden dizayn etmiyor, dengelerle oynamıyorlar. oynamamalılar. haddinden fazla değer görev verirseniz memleketin huzurunu biz sağlıyoruz diye gezerler ki yazdıkları da makale filan değil boş beleş kaf ebeliğidir.

(bkz: 8 adımda Ahmet Hakan gibi köşe yazısı yazmak) gibi.
kimse kusura bakmasın ama tamamen "satılık kalemleri" kendine rehber edip o fikirler doğrultusunda hareket etmektir.

arkadaş burada sen veya ben özgürce yazar, çizer, fikirlerimizi dile getiririz.

ama hem iktidar yandaşı, hem de muhaliflik adı altında "patronlarının" istediklerini yazan hiçbir kalem özgür değildir.

ve bunun sonucunda ortaya çıkan hiçbir fikir de hür değildir.

bir tanesi "benim patronum hükümeti övmemi istiyor" deyip hükümet lehine,

ötekisi de "büyük patronlar halka gaz verip hükümete karşı kışkırtmamı istiyor" deyip hükümet aleyhine yazıyor.

siz de bu adamların yazıklarına bakıp "ohaaa adam çok haklı" diye bunu kendi fikrinizmiş gibi benimseyip,

o adamların istediği gibi hareket ediyorsunuz.

yani onlar patronlarının, siz de onların kuklası oluyorsunuz.

bence biraz kafanızı çalıştırın.
Çok Ciddiye alındıklarını düşünmüyorum ama bir sürü para aldıkları kesin.

Biz burada pek çok yazar arkadaşımız ile her gün onların yazdıklarının çok daha güzellerini yazıyoruz, yazabiliriz,

Zall bize bir kuruş vermiyor. Zallım zall.