bugün
- duşta işemek17
- kürtlerin siklerinin daha büyük olması gerçeği9
- islamı tartışamamak22
- michy batshuayi29
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz21
- gideon reid morgan jj32
- hangi şarkı seni ağlatıyor12
- çıkma teklifi etmek10
- anın görüntüsü15
- fransa bayrağını yakan sığınmacı9
- hiçbir erkeğin size laf atamaması12
- halkımızın asıl sorunu yeterince sikişmemesidir20
- diamond tema9
- herkesin bir anüsü olduğu gerçeği12
- küçükçekmece de öpüşen yaşlı amcalar22
- dünya kadar malın olacağına9
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı11
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti12
- köpeğin su içtiği kabı tekmeleyene çift dalmak11
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı35
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması11
- diamond tema hakkında soruşturma açılması10
- evin büyük çocuğu olmak8
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı13
- izmirli sude vs karslı rojda10
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları17
- cehaletle mücadele etmek16
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- manyak olmaya karar verdim17
- salda gölü'nün son hali11
- sağlığı etkileyen en temel faktör12
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var9
- arda güler14
- nervionun kedisi9
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar19
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı9
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler18
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması17
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira11
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
o kadar kole ruhlu yetistirilmislerdirki surekli hizmet etme yarisi vardir. dusunun bu kadinlar patlican'dan tursu, portakaldan recel, kabaktan tatli yapiyorlar.
biz kadınlar delirmiş olmalıyız! ilk nerede başladı, kiminle başladı bilmiyorum ama türk kadınında köle ruhu olduğu açık. kafamı nereye çevirsem bu kadınlar çıkıyor karşıma. bunların içinde en yakın arkadaşlar, annem, arkadaşlarımın anneleri, tanıştığım birçok kadın vs var. sanki biri bebekken bir program yüklemiş bu kadınlara ve hayatları boyunca böyle olmaları gerektiğine inanmışlar.
daha ortaokul-lise çağlarında başlıyor bu delilik. "hadi bakalım babana, misafirlere hizmet et" şeklinde ilk tohumlar atılıyor. büyümeye, olgunlaşmaya başladıkça bu misyon daha da yerleşiyor. ahh hele o evlilik denen müessesede, alternatifsiz "erkeğine hizmet etme algısı" yerleşip kalıyor kadında. bu öyle bir gömlek ki, giyiyorsun ve bir daha çıkaramıyorsun. yani istesen de olmuyor, sen artık böylesin.
en son başıma gelen olay: arkadaşımın annesi, eşinin onu aldattığını öğrendi, maillerinden fotoğrafları da görünce işi tescilledi. onurlu ve gururlu annemiz, anında boşanma davası açtı. o kadar sevindim ki böyle kararlı oluşuna. öyle dik duruyordu ki, gurur duyduk hepimiz. dava günü geldi ve eşiyle beraber mahkemeye gidip boşandılar. peki sonra ne oldu? eve beraber geldiler ve o günden beri de beraber yaşamaya devam ediyorlar!
adam evden gitmeyi aklının ucundan geçirmiyor, "iyi tamam istediğini yaptın ve rahatladın, artık yolumuza devam edelim" kafasında. evin iki kızı akıllarına mukayyet olma gayreti içindeler. adam mutfakta masaya oturuyor ve "hadi bana yemek koy" diyor eski karısına. ve o kadın hiç gocunmadan devam ediyor ona hizmet etmeye. "tencereden yemeği alıp, tabağına koyamayacak kadar aciz misin be adam!" diyemiyor. "neden evden gitmiyor, neden sen gitmiyorsun, neden hala bu adama hizmet ediyorsun?" diyoruz, "nasıl git denir ki evin erkeğine" diyor.
arkadaşlarım işten gelip, yemek yapıp, çocuklarıyla ilgilenip; erkeklerini hoş tutmaya devam ediyorlar. yorgunluktan ölmek üzere hepsi. erkeğine iyi bak, ona her daim hizmet et diye kodlanmış bir kere. bunun karşılığında takdir ediliyorlar mı? tabi ki hayır. bir adama neden meyvesini soyar getirir, ağzına ağzına beslersiniz hiç anlamam. annem de yapardı bunu, şimdi çok pişman.
ben evliliğimde yapmam gerekenleri, görev olarak bilmedim. içimden geldiği için eşime hizmet ettim. baştan tavrım net olduğu için, çok nadir benden hizmet bekledi. alışverişe beraber çıkıldı, yemekler beraber yapıldı çoğu kez, öyle bütün tamir işlerinin peşinde koşmadım, ustaların başında beklemedim birçok kadın gibi. en son annem evinin tüm bakım işlemlerinin peşinde kendi koştu ve bütün ustalarla kendisi muhatap oldu. babam ustaları görmedi bile. o kadar emindi ki, annemin her şeyi halledeceğinden. kadın öyle bezdi ki hayatından, yeni evine hevesle taşınamadı bile.
tabi köle ruhu taşımadığım ve erkeğime her daim hizmet etmediğim için, evliliğim şahane mi oldu? çok mu takdir edildim? ona da hayır. sonu boşanma. yine de şimdi geriye dönüp baktığımda, "aman da senelerimi verdim, saçımı süpürge ettim" tribine girmiyorum. yeniden evlendiğimde yine hizmetçi kadın profilini benimsemeyeceğim.
biraz canınızın kıymetini bilin, şu dünyada sizden daha önemli kimse yok. size değer veren, saygı duyan, emeğinizin kıymetini bilen, takdir eden adamlara kıymet verin. onlara zaten içinizden gelerek emek veriyorsunuz ve bu sizi mutlu ediyor. yoksa odun odun adamları yontacağım diye uğraşmayın.
son bir şey, misafirliğe gelen eşinize dostunuza aşırı hizmet etmeyin. en gerildiğim anlar, daha çayımın son yudumunda "çayını tazeliyim" diye koşturan kadınlar. ya bırakın iki sohbet edelim, niye kasıyorsunuz? iş yerindeki suratsız avukat, dimdik yürüyen doktor, otoriter öğretmensin sen; niye evde kezban oluyorsun.
daha ortaokul-lise çağlarında başlıyor bu delilik. "hadi bakalım babana, misafirlere hizmet et" şeklinde ilk tohumlar atılıyor. büyümeye, olgunlaşmaya başladıkça bu misyon daha da yerleşiyor. ahh hele o evlilik denen müessesede, alternatifsiz "erkeğine hizmet etme algısı" yerleşip kalıyor kadında. bu öyle bir gömlek ki, giyiyorsun ve bir daha çıkaramıyorsun. yani istesen de olmuyor, sen artık böylesin.
en son başıma gelen olay: arkadaşımın annesi, eşinin onu aldattığını öğrendi, maillerinden fotoğrafları da görünce işi tescilledi. onurlu ve gururlu annemiz, anında boşanma davası açtı. o kadar sevindim ki böyle kararlı oluşuna. öyle dik duruyordu ki, gurur duyduk hepimiz. dava günü geldi ve eşiyle beraber mahkemeye gidip boşandılar. peki sonra ne oldu? eve beraber geldiler ve o günden beri de beraber yaşamaya devam ediyorlar!
adam evden gitmeyi aklının ucundan geçirmiyor, "iyi tamam istediğini yaptın ve rahatladın, artık yolumuza devam edelim" kafasında. evin iki kızı akıllarına mukayyet olma gayreti içindeler. adam mutfakta masaya oturuyor ve "hadi bana yemek koy" diyor eski karısına. ve o kadın hiç gocunmadan devam ediyor ona hizmet etmeye. "tencereden yemeği alıp, tabağına koyamayacak kadar aciz misin be adam!" diyemiyor. "neden evden gitmiyor, neden sen gitmiyorsun, neden hala bu adama hizmet ediyorsun?" diyoruz, "nasıl git denir ki evin erkeğine" diyor.
arkadaşlarım işten gelip, yemek yapıp, çocuklarıyla ilgilenip; erkeklerini hoş tutmaya devam ediyorlar. yorgunluktan ölmek üzere hepsi. erkeğine iyi bak, ona her daim hizmet et diye kodlanmış bir kere. bunun karşılığında takdir ediliyorlar mı? tabi ki hayır. bir adama neden meyvesini soyar getirir, ağzına ağzına beslersiniz hiç anlamam. annem de yapardı bunu, şimdi çok pişman.
ben evliliğimde yapmam gerekenleri, görev olarak bilmedim. içimden geldiği için eşime hizmet ettim. baştan tavrım net olduğu için, çok nadir benden hizmet bekledi. alışverişe beraber çıkıldı, yemekler beraber yapıldı çoğu kez, öyle bütün tamir işlerinin peşinde koşmadım, ustaların başında beklemedim birçok kadın gibi. en son annem evinin tüm bakım işlemlerinin peşinde kendi koştu ve bütün ustalarla kendisi muhatap oldu. babam ustaları görmedi bile. o kadar emindi ki, annemin her şeyi halledeceğinden. kadın öyle bezdi ki hayatından, yeni evine hevesle taşınamadı bile.
tabi köle ruhu taşımadığım ve erkeğime her daim hizmet etmediğim için, evliliğim şahane mi oldu? çok mu takdir edildim? ona da hayır. sonu boşanma. yine de şimdi geriye dönüp baktığımda, "aman da senelerimi verdim, saçımı süpürge ettim" tribine girmiyorum. yeniden evlendiğimde yine hizmetçi kadın profilini benimsemeyeceğim.
biraz canınızın kıymetini bilin, şu dünyada sizden daha önemli kimse yok. size değer veren, saygı duyan, emeğinizin kıymetini bilen, takdir eden adamlara kıymet verin. onlara zaten içinizden gelerek emek veriyorsunuz ve bu sizi mutlu ediyor. yoksa odun odun adamları yontacağım diye uğraşmayın.
son bir şey, misafirliğe gelen eşinize dostunuza aşırı hizmet etmeyin. en gerildiğim anlar, daha çayımın son yudumunda "çayını tazeliyim" diye koşturan kadınlar. ya bırakın iki sohbet edelim, niye kasıyorsunuz? iş yerindeki suratsız avukat, dimdik yürüyen doktor, otoriter öğretmensin sen; niye evde kezban oluyorsun.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar