bugün

Türkiye Cumhuriyeti devletidir.
bugüne kadar ülkede yaşanmış kavgaların ve yaşanmakta olan kavgaların en önemli sebebi, devletin kurucu kadrosu ve onların gerçekleştirdiği oluşum ve değer yargılarıyla sorunu olan millettir.
devletin temel değerlerine ve dokunulmazlarına yapılan tüm saldırılar bu bağlamda olmuş ve yine bu bağlamda milletin bir kesiminden destek bulmuştur.
gündemimizin ana maddesi olan evet, hayır kavgasında da, ergenekonda da, darbelere getirilen eleştirilerde de temel nokta bu olmuştur.
devletin kuruluş döneminde, kurucu liderin gücü karşısında sinsi bir suskunluğa bürünen korkaklar, merkezi devletin zayıfladığı anlarda cesaretlenip, devleti ve değerlerini iyice zayıflatmaya yeltenmişlerdir.
kurucu iradenin bir şekilde kontrol altında tuttuğu bu güç odakları ve sivil girişimler zamanla palazlanmış, yıpratma süreçlerinde yaşanan çatışmalardan cesaret almış ve bugün arkasına aldığı belirli bir destekçi kitleyle, devlete ve temel değerlerine olanca gücüyle saldırmaya başlamıştır.
sorun, cumhuriyetledir.
sorun, cumhuriyet değerleriyledir.
sorun, anıtkabirde istirahat eden ama vatansever türklerin kalbinde ve iradesinde olanca gücüyle çalışan liderimizledir.
cumhuriyeti ve temel değerlerini toplumun her kesimine kabullendiremediğimiz, hazmedememiş kitlelerin değerlerimize ve bize kin bilemesine bir şekilde müsaade ettiğimiz kabul etmemiz gereken bir gerçektir.
bu gerçekleri kabullenip, getirdikleri ve getirecekleri ile samimiyetle ve içtenlikle mücadele etmediğimiz sürece, günü kurtaran, yarını karanlık emellere bilmeyerek hizmet ettiğimiz sürece atamızın istirahatine çekildiği günden bir adım öteye taşıyamayacağız cumhuriyetimizi.
kan kaybı devam ediyor ve asıl hasta adam, dünkü adamın misli misli acılar içinde yatağında kıvranıyor.
hasta adamı, cumhuriyetimizi, cumhuriyetimizin kazanımlarını ve değerlerini hastalıktan kurtarmak yerine, hastalığı yok saydığımız sürece kan kaybı devam edecek ve ne yazık ki er ya da geç hastayı kaybedeceğiz.
özgürlüğümüzü, bayrağımızı, değerlerimizi kaybedeceğiz ve bize millet olma lüksü tanımayan gerçeklerle karşı karşıya kalıp, sonsuz esaretimizde yokolup gideceğiz.
türk milletinin muhtaç olduğu kudretini bulma ve kudreti ile yapması gerekenleri yapma zamanı gelmiştir de geçmektedir.
muasır medeniyetler seviyesini aklı ve sağduyusuyla şah damarı kadar yakınında hisseden liderimizin toplumu, o hedefi ufukta dahi göremez hale gelmiştir.
kuruluşumuzla ve kurucumuzla barışmadığımız müddetçe bu millet daha çok kavgaya tutuşacak ve en sonunda da bitmeyen her kavganın sonunu yaşayacağız hep beraber.
yokoluşumuzu.
güncel Önemli Başlıklar