bugün

kimilerinin bilmediği, aksini iddia edercesine konuşan/yazan kişiler için acı olan gerçek. kuran isimli diyanet işlerince türkçe çevirisi basılan orjinali arapça olan kitap, anayasaca, adam fawer'ın olasılıksız isimli kitabından farksızdır. bu yüzden eleştiriye kapalı ve dokunulmaz oluşu, sadece ona tapan insanlar için geçerlidir. inanmayan biri için böyle bir yaptırım söz konusu değildir. olasılıksız kitabını kutsal olarak görür, cemaatimi kurup o kitapla ilgili ayinler düzenlersem, kitabı saçma bulan birinin o kitabın bir saçmalık olduğunu ifade etmesine engel olur muyum? olmam.
her şey anayasada yer almaz, ceza kanunda dolaylı da olsa bir madde vardır.
(bkz: turk ceza kanunu madde 216)

edit: kanunun üçüncü maddesi şöyle
3-)halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
dini değer'den kastedilen şeylerin içinde kuran-ı kerim'in de olduğunu düşünüyorum. yine de hukuk çok çetrefilli bir konu. hapishaneler dolmuş, adam bıçaklayanların bile cezaları erteleniyor.
türk ceza kanunu madde 216'nın da reddetmediği gerçek. insanlara veya insan gruplarına hakaret etmeyi, nefret söylemi ve şiddete teşviki yasaklamak, dinleri (insan değil kavramdır din) eleştirmeyi yasaklamak değildir. düzenleme: eleştirmek -eşit değildir- aşağılamak.