bugün

hiçbir kelimenin anlatmaya yetemeyeceği durum. benim yaptığım mı? sadece budalalık! bir de ahmaklık!

küçücük bir çocuk uçsuz bucaksız kırlarda yakalamak için kan ter için kaldığı kelebekten tam ümidini kesmişken, bir anda kelebeğin gelip o küçük çocuğun eline konması. şaşırtıcı, mucizevi, enfes bir tablo.

sadece, izler o kelebeği. uçup gitmesinden korkar. yutkunmalarını bile o kadar sessiz gerçekleştirmeye çalışır ki, yaşadığını unutur. kelebek, çocuğun eli üzerinde yürürken muhteşemliğini hisseder küçük çocuk evrenin. tanrı'yı hisseder o küçük kelebek sayesinde.

aşk da böyledir çoğu zaman. koşarız. mutlu olmak için. kan ter içinde kalırız. takatimiz biteceği an birisi gelir. veya karşımıza çıkar. mucizevi bir şekilde elimize konar. sağnak sevgiyle sırılsıklam oluruz.
sonra, bir anda, her şey allak bullak olur. toplumun normları vardır. örfleri, gelenekleri... toplumun kalıpları vardır.

dokunmak istediğinde, dokunmak istediğinizde uçup gider. o küçük kelebek de. sevdiğiniz de!

size düşen ölü taklidi yapmaktır!
kelebek benim olsun da, midesine bile konsun.

çocuk büyüsün tabi. serpilsin boy atsın...