bugün

suriye kraliçesinin * ardından hollanda kraliçesi beatris in ülkemize yaptığı ziyaret ve maruz kaldığı sevgi seli neticesinde akıllara düşen cümledir...
nedir bu kraliçe severliğimiz anlamış değilim. memleketinden daha el üstünde tutulurlar bizim ülkemizde, onurlarına davetler verilir, geziler düzenlenilir, kalabalıkların tezahuratları hiç eksik olmaz.
en vurucu ritüel de ilkokul çocuklarının ellerine bayrak tutuşturup "hadi ablanızın bacaklarına sarılın sevdirin kendinizi" temalı karşılamadır.köylüler peynir ekmek verir, kimisi evine yemeğe çağırır, kimisi yakalar öper...o derece benimseriz.
nedendir bu sempati, katerinalar için ülke fethetmeyen atalarımızın genlerinden mi yadigardır bize...

not; yabancıların "ana arı" dedikleri arıyı bile "kraliçe arı" yapmışız.
ece ismini kız çocuklarına vererek bu alandaki kararlılığını ispatlamış millettir.
(bkz: kara murat)
aklıma albert einstein in bir sözü geldi.

"eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz" demiş einstein.

bu bağlamda kraliçe arı insanlığa bile bedeldir.

hatta denebilir ki; hepimiz ariyiz hepimiz maya yız...
güncel Önemli Başlıklar