kovaya lavabo musluğundan su doldurmak

insanı doğduğuna pişman eden eylemdir. musluğun ucunda o istediğin şekilde hareket ettirebildiğin hortumdan yoksa işin bitti demektir. dilerim kimse bunu yapmak zorunda kalmaz. herkes gidip paşa paşa banyo musluğundan kovasına dilediğince suyu doldurur ve zorluk çekmez.

çok garip bir olaydır. o kovanın ağzını lavabodan ötürü musluğa rahatça yaklaştıramazsın, bazen tam kovanın ağzına su çarpar ve üstün başın su olur. bir an önce kovayı doldurmak ve bu acıdan kurtulmak istersin. o yüzden musluğu son hızında açarsın, ibre 200'e vurmuştur. ayrıca, kovanın zaten tamamını suyla doldurmak zaten mümkün değildir.

felaket bir şey ya, aman aman ya. kabus filan görmeye başlıyorum bu olayı yaptığım zaman. kova yetmiyor, birde 2.5 litrelik pet şişelere de su dolduruyorum filan. hele o olay daha feci. kesin çinliler bu işkenceyi uyguluyordur.

annem beni "ya kovadan su doldurursun ya da gidip televizyonda maç izlersin" diye tehdit etse hiç düşünmem maçı seçerim. o derece tilt oluyorum bu olaya.

sonuna kadar doldurursun, * tam içi su dolu kovayı alırken kova musluğa takılır. kurtarayım derken doldurduğun suyun bir çoğu geri dökülür. sinirlenirsin. o sinirle hızla bir daha aynı işlemi yapmak istersin, kovayı tam musluk altına yerleştiremediğin için sonuna kadar açtığın su birden üstüne sıçramaya başlar. daha da sinir olursun.
sakin olmak gerekir vesselam.

yumuşak plastik kova kullanılarak kovayı lavabodan uzaklaştırırken yaşanan kaybın azaltılabileceği durumdur.