bugün

öyle bir sansin var midir bilinmez ki yoktur derler akil bastan ucar. suursuzca kimseyi tanimadan saga, sola kosacan derler, ama yine de mizahi bir dille bakacak olursak bir soluklanma süresi istemektir. zira anlatilanlar bir anda zihninde cagrisacaktir. ve cok zorlu ve yorucu uzun bir maratondur cikacagin.bir saniye durup derin nefes alip dünyaya son kez bakip isiklari söndürüp öyle baslarsin topuklamaya.
hele de sehr-i istanbul'un bebek semtinde sahil keanrinda ebelenilmiş ise aylardan temmuz vakitlerden mutehayil bir aksam üstü ise elde bir kadeh tek buzlu viski var ise söylenmesi hiç olmazsa viskiyi içebilmek söylenmesi iktiza eden kelimedir durun bir saniye. varsin kopsun kiyamet - kim takar kiyameti- ömrümüz hep bir kiyamet bir daha o tip anlarin nah geleceğini bilmek ve yikilasi dünyanin yikilmasi serefine bir kadeh kaldirabilmek...
(bkz: susmak da bir erdemdir)
nafile son dakika serzenişidir. niye durulsun işin yarım mı kaldı,ki kalsa ne olacak yani artık...
(bkz: tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bak)
(bkz: çarpılmak için çabalayan yazar)
ünlü titanik filminde gemi batarken üstüne şugar halim bozulmasın diye can yeleğini giymeyen sahsıyeti aklıma getirdi bu söz.

O filmden hatırımda kalan zaten bı o komık adam oldu. * Leonardo mu? yok babyface sevmem. *
(bkz: içinizde ülker çikolatalı gofret sevmeyen var mı)