bugün
- herkes uyudu mu11
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı126
- mert hakan yandaş9
- jose mourinho14
- aranızda medyum olan var mı13
- okan buruk12
- fenerbahçe taraftarı17
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı10
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız9
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü27
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
bunun 3 tane evresi vardır.
1-önce bir kitap yazacaksın ve dosya haline getireceksin.
2-kabul edeceğini düşündüğün yayın evlerine ya fiziken ya da isteğe göre e-maille göndereceksin.
3-bekleyeceksin.
Şimdi yazarımız yurt dışında yaşamış olsa muhtemelen bir kitap yazdığında yayın evlerinden önce, yazarlık menejer veya ajanlığı firmalarına gönderir. oralarda bu müesseseler yaygın olduğundan onlar eseri beğendiğinde seninle sözleşme yaparlar ve senin eserin için en uygun yayınevini bulmak için onlar uğraşırlar. ancak bu yöntem ve ajanlık bizim gibi çok fazla kitap okunmayan bir ülkede pek yaygın olmadığından sen kendin yayın evleriyle cebelleş olursun ve genellikle dosyanı gönderip yayın evlerinden umutla cevap beklerken, işin o ayağında olaylar şöyle cereyan eder. (Ha bir de eserini yarışmalara da gönderebilirsin ama bence bu boşa kürek çekmektir, çünkü o edebiyat yarışmalarında birinci olacak ve basılacak eser önceden zaten bellidir, ya yayın evi sahibinin ya da jüri üyelerinden birinin tanıdığıdır.) neyse biz yayın evine dönelim, dosyanı gönderdin kargoyla, orada aynen şu diyalog yaşanır:
-ulan bugün gene tonla dosya gelmiş.
-ay hiç uğraşamam, üstadın yeni romanını redakte ediyorum.
-sallayacam bunları zaten bizim stajyere, bir baksın ne var ne yok?
-aa bunlardan biri şiir dosyasıymış.
-yaa diyoruz şiir basmıyoruz diye, hala gönderiyo kopiller.
-he valla, ne öyle çiçek böcek?
-ha bak bunlardan birinin öz geçmişinde yazıyor sosyal medyada 10 bin takipçisi varmış
-onun dosyaya bir bak, iş çıkar belki.
-şöyle bir baktım, blog gibi bir şeyler yazmış, imla da boktan.
-olsun ya, düzeltiriz gazlarız, o kitap satar.
-tamam onu ayırdım akşam evde bakıcam, şaire de gönderiyorum mail, programımız yoğun vs diye
-hah işte diğerlerini de ver Kamil'e ilk sayfaya son sayfaya baksın heyecanlandıklarını not etsin.
-he valla bir öğle tatilinde üzerinden geçeriz.
-ulan bu millet de acayip ha, internet sözlüklerinde iki başlık açan kendini yazar zannediyor.
-yani.
1-önce bir kitap yazacaksın ve dosya haline getireceksin.
2-kabul edeceğini düşündüğün yayın evlerine ya fiziken ya da isteğe göre e-maille göndereceksin.
3-bekleyeceksin.
Şimdi yazarımız yurt dışında yaşamış olsa muhtemelen bir kitap yazdığında yayın evlerinden önce, yazarlık menejer veya ajanlığı firmalarına gönderir. oralarda bu müesseseler yaygın olduğundan onlar eseri beğendiğinde seninle sözleşme yaparlar ve senin eserin için en uygun yayınevini bulmak için onlar uğraşırlar. ancak bu yöntem ve ajanlık bizim gibi çok fazla kitap okunmayan bir ülkede pek yaygın olmadığından sen kendin yayın evleriyle cebelleş olursun ve genellikle dosyanı gönderip yayın evlerinden umutla cevap beklerken, işin o ayağında olaylar şöyle cereyan eder. (Ha bir de eserini yarışmalara da gönderebilirsin ama bence bu boşa kürek çekmektir, çünkü o edebiyat yarışmalarında birinci olacak ve basılacak eser önceden zaten bellidir, ya yayın evi sahibinin ya da jüri üyelerinden birinin tanıdığıdır.) neyse biz yayın evine dönelim, dosyanı gönderdin kargoyla, orada aynen şu diyalog yaşanır:
-ulan bugün gene tonla dosya gelmiş.
-ay hiç uğraşamam, üstadın yeni romanını redakte ediyorum.
-sallayacam bunları zaten bizim stajyere, bir baksın ne var ne yok?
-aa bunlardan biri şiir dosyasıymış.
-yaa diyoruz şiir basmıyoruz diye, hala gönderiyo kopiller.
-he valla, ne öyle çiçek böcek?
-ha bak bunlardan birinin öz geçmişinde yazıyor sosyal medyada 10 bin takipçisi varmış
-onun dosyaya bir bak, iş çıkar belki.
-şöyle bir baktım, blog gibi bir şeyler yazmış, imla da boktan.
-olsun ya, düzeltiriz gazlarız, o kitap satar.
-tamam onu ayırdım akşam evde bakıcam, şaire de gönderiyorum mail, programımız yoğun vs diye
-hah işte diğerlerini de ver Kamil'e ilk sayfaya son sayfaya baksın heyecanlandıklarını not etsin.
-he valla bir öğle tatilinde üzerinden geçeriz.
-ulan bu millet de acayip ha, internet sözlüklerinde iki başlık açan kendini yazar zannediyor.
-yani.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar