bugün

hep daha mükemmelini ister insan kendi bedeninin içinde. hayallerinde kendine hayran kalarak, kendini sevmek ister her şeyden fazla. ve bazen bir hata yapar, bir kalp kırar, bir yanlış karar verir herkesin yaptığı tarzda. bir kıskançlık, bir tartışma, bir öfke sonrası herkesin yapıp kendinin kınadığı tarzda şeyler yaptığını görür. sonra aynaya bakar: nefret ettiğini görür bu halinden. değişmek ister: belki bir daha böyle sinirlenip hakaret etmemek, belki bir daha yalan söylememek, belki biraz daha sakin biri olmak.. ve dener. ve önüne yeni bir sınav çıkana kadar hoşnutluğuna devam eder. ve yeni bir sınav, ona nasıl da hiçbir şey olmadığını, sadece kendi olduğunu gösterecek yeni bir sınav.. aynı hatayı kendine engel olamamaksızın sürekli yapmaktan ise bıkar artık, etrafındaki değerli insanları hak etmediğinden korkar, kendini hiçbir şeye yakıştıramaz; ve sonunda kendi bedenine hapsolmuş bu kişiliğin ta kendisi olmaktan da bıkar. aynada gördüğü suratın güzelliği bir kenara kaçmıştır artık; gözlerdeki sinsilik okşar cildini. ve aynadaki nefretin rengi, yerini küskünlüğe bırakarak uzaklaşır bedenden.