bugün

anlam veremediğim mevzulardan bir tanesidir.

yani %99'u müslüman olan bir ülkede ülkenin ana karakteriyle yapı taşları nasıl çatışır. yine türkiye'ye özgü enteresan bir olaydır. şahsen bu anlamsız kavgada her iki tarafıda savunmayanlardan biriyim. sadece vicadenen halkın yanında olurum her zaman. e madem halk bu yönde tavrını koymuşsa buna şiddetle karşı çıkmak bir nevi faşizmdir. bir kere "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diye bir söylemde bulunmuş bir liderin milletin egemenliğine karşıymış gibi gösterilmesi sanırım sahte kemalistlerin uydurduğu bir safsata olsa gerek.

özünde kemalizm dinin aşırısına bir çeki düzen vermiştir. bu noktada bir problem yok ama bugün bu toplumda yaşanan boyutuna asla dokunmamıştır. tek sorun kemlizm günümüzde halktan kopraılmış bir kavram haline getirlmiştir. yani ne bileyim bakıyorum kendine kemalist diyen adamlara sanki bu toplum üstüler. oysa kemlizm halktı. halkın içindeydi. ne zaman ki, bebek'e, nişantaşına ve envai çeşit zengin sınıfın hizmetine taşındı işte o zaman kemalizm halktan koparılmış oldu. o üst sınıf ise zaten halkla barışık olmayan bir tabakadır. yani onlar için tezek kokan bir mahalle kafadan aşağıda-gerici-fakir insanların kol gezdiği mekanlardır.

şöyle dönüp geriye baksalar o yoksullar tükürse boğulacaklar içinde. sayıca o kadar azlar ama ne hikmetse kendilerini dehşet güçlü sanırlar. bunun yanında yok mudur? adam gibi kemalist. vardır efendim. onun kıymeti bilinmekte zaten.

fakat bir şeyi itiraf etmek gerekirse hiç hiç alakam olmamasına rağmen. şu özellikle türban konusuna takmış yaratıklardan nefret ediyorum. güya kemalisttir kendisi. ulan önce halka saygı duymasını öğren. sonrası gelir.