kazım koyuncu yu sahiplenen halk düşmanları

her ölüm yıldönümün de çıkıyor bu tür insanlar. ekşi sözlükte, itü sözlük de ve çoğunlukla da uludağ sözlükte. hepsi sahtekar insanlar. timsah gözyaşları döküyor hepsi. kazım koyuncu yu özlediğini iddaa ediyorlar.

oysa bilmiyorlar bu adamlar kazım ın şarkılarında ne anlatmak istediğini. ya da kendi kafalarına göre yorumlayıp romantik bir tünel de yolculuk yapıyorlar. kazım koyuncu ya övgü düzenlere, özlediğini iddaa edenlerin yazılarına gidin bakın. siyasi görüşleri ya kemalist doğrultudadır ya da milliyetçilik damarları pörtlemiştir. insan sevgisi, halkların kardeşliği ne demektir bilmiyorlardır bu godoşlar.

kazım ın anti militarist kimliğinden, anarşist duruşundan bihaberdir hepsi. inanın kazım yaşasaydı ermenilerden özür kampanyasına imzasını seve seve atardı. biraz daha yaşasaydı konserlerinde kürtçe şarkılar söylerdi.

kazım koyuncu lazdı. hani o 80 yılda devletin başarıyla asimile ettiği lazlardan. ve lazca için canını verecek bir insandı. aynı şeyi kürtler için de yapardı o adam.

şimdi kazım ı özledik diye sahtekarlık yapanların çoğu yukardaki özelliklere sahip kişileri vatan haini, terörist olarak nitelendirebilecek türden insanlar.

kazım ı ancak şarkılarındaki aşk sözleriyle tanıyan apolitik gençliğe söyleceğim şudur, kazım koyuncu her şeyden devrimciydi ve devrimci kelimesi o sizin bildiğiniz atatürk ün yaptığı devrimler gibi değildir dostlar. kazım ın devrimi, ezilen tüm halkların devrimi idi.

kazım koyuncu'nun, devrimi satın alamazsınız devrimi yapamazsınız devrim olabilirsiniz ancak sözünün hakkını sonuna kadar verdiğinin, farkında olmayan kişilerdir.

millietçilikle, kemalistlikle, anti militaristlikle alakasız kendi halinde öz, karadenizli, samimi ve yumuşak siyasi düşünceleri olan enfes bir adam olan, halkın adamı olan kazım koyuncu'yu seven ve bu ilintide siyasi olarak farklılıklar gösteren insanların halk düşmanı olarak gösterildiği durumdan müzdarip insanlardır.

kazım koyuncu'dan önce şöyle bir şey diyelim,

pink floyd hede hödödür desem kalkıp yüzlerce yazar başlığı doldurur. sen hiç onu bunu şunu dinledin mi? diyerekten. çemkirirler. bilirler mi david gilmour ateistin önde gidenidir. bilse de bilmese de farketmez ki. o adam dünyaya mal olmuş bir sanatçıdır. onun sanatını sever allah'a inanan insanlar da. asla nefret etmezler ateist olduğu için. ateist olduğu için ondan nefret eden insanlar zaten konunun dışında kalan simulasyon ögeleridir.

kazım koyuncu'ya gelelim. kendisi tam bir demokrat ve savaşçıydı. bunun doğrultusunda ondan nefret eden adam zaten dinlemezdi. kendisine, ideolojisine yakın diye bir sanatçıyı sevmek zaten sanata hakarettir geri zekalı arkadaşım.

şöyle de bir şey var, "küçük beyinler kişileri konuşur." kazım koyuncu'yu değil sanatını konuşalım. ağabeyliğini konuşalım. onu ideolojileri yüzünden seven veya sevmeyenleri değil, "ben seni sevduğumi"yi konuşalım. götün yer mi bunları hakkında fikir teatisinde bulunmaya? "asimilasyon" cart curt. hasiktir git.

'toprak sahipleri, çokuluslu şirketler ve işbirlikçi yerlileri, çete sahipleri ve yalakaları, baş ve bakanları, milletlerin bekçileri ve sürülerinin olduğu yerde yer kavgası vermedik. hiçbir yerdeydik.'

kazım yaşasa kürtçe şarkıda söylerdi . ermeni meselesininde en doğru yorumunu yapardı iki tarafinda aptal sürtşmesinin doğru olanını söylerdi. bu başlığada gülüp geçerdi.