kardan adami karalama kampanyasi

kardan adam, yani sadece kar yagdiktan sonra cocuklar sayesinde vucut bulan o burnu havuc seklindeki seker sey, yani pamuk helva gibi seker. yapmasi kati suretle zahmetli degildi eskiden, sadece bir eldiven uzakligindaydi o kucuk ellerin donmadan kar toplayabilmesi. ve cogumuz evimize donmek zorundaydi gunes gogu terk etmeden, henuz o vakitler elektrik direkleri daha sarmamisti dort bir yanimizi. zaten kimse bilmezdi kardan adamin nasi bir seye benzedigini, bir arkadasim vardi tek bildigi burnunda havuc, iki gozunde de zeytin olacakmis. sorardik ona ee yuzu anladik peki ya govde, cevap veremezdi. surekli kar toplayip yuvarlayarak kocaman yuvarlak anlamsiz bir yigin yapardik ve tekrar aksam olurdu, gece degil sadece aksam ama coktan ayrilik vakti gelmisti bizim icin. sabaha ne bulacagimizi kimse merak etmezdi, veya onu nerde biraktigimizi, sadece normalden daha yuksek ve genis bir kar kutlesi, tek benzer yanlari anlamsizliklariydi ve hicbir seye benzemiyor olmalari. sanki icerisindeki adam havucu birakip gitmis geriye kalan sadece kar yiginiydi. sonrasinda bir gun kendimi buyuk islek caddelerin onunde kardan adam yaparken buldum. ve sonunda hayatimdaki ilk kardan adamlari gormeye baslamistim sanki maziden oc alir gibi. fakat bilemezdim kardan adamlara karsi yurutulen bir karalama kampanyasi oldugunu o buyuk caddelerde. her araba gecisine sicrayan camurla biraz daha kararirdi kardan adam ve gunun sonunda eser kalmazdi beyazliktan sanki tassak gecer gibi deterjan reklamlariyla. belki kardan adam da isyan etmisti bir seylere, kizgindi surekli olarak beyaz renkli tasvir edilmesinden dolayi, iste bu yuzdendi belki bu karalama kampanyasi.