bugün

sefiller, savaş ve barış gibi devasa romanları bir ay içerisinde bitirmiş biri olarak en fazla üç gün sabredebildiğim kitabın berbatlığına katlanılamaması durumu. yahu bu kadar mı olur birbiriyle alakasız şeyleri sıralayıp habere saçma sapan tamlamamalar kurmak... yok aga marifet değil bu. evet kafandaki belli belirsiz bir şeylere temas edip anılarını falan canlandırabiliyor ama bu çağrışımların sebebi de zaten kelimeleri çorba etmesi. son derece doğal yani. nasıl anlatsam ki, adamın aklına afrikadaki bir siyahinin yarrağının karalığı diye bir şey geliyor sonra bunu istanbul'daki bir ara sokakla özdeşleştirmeye çalışıyor gibi mantıksız bir şey. laf salatası yapmak tesadüfen başarı ve nobel ödülü getirebiliyor demek ki.
Evet. Berbat olduğu için Nobel ödülü aldı. Berbat olduğu için birden fazla okunmasına rağmen bıktırmıyor. Berbat olduğundan defalarca basıldı, farklı yayınevlerine geçti. Haklısınız yani. Umarım Orhan pamuk bu sert eleştirileriniz karşısında kitaplarını toplayıp yakma kararı almaz...

Kara Kitap'tan ziyade Orhan pamuk herkesin anlayacağı, anlasa bile kendini bulacağı, benimseyeceği, zevkle okuyacağı biri değil. Orhan'ın kitaplarını Sevmeyenler anlayamadığı için sevemiyordur, işte bunu anlarım. Ama anlamadıkları için tırt derlerse buna karşı çıkarım.

Aslına bakarsız herkes tarafından okunmamasını da seviyorum ne yalan söyleyeyim. Orhan'ın popüler kültür malzemesi olmasını istemem şahsen.
Oğuz Atay gibi yokluğundan uzun yıllar sonra değeri anlaşılacak. Yazıyorum buraya.
Hermaeus mora'ya hakaret içeren söylem.
(bkz: peki)