bugün

her sabah televizyonu açtığımda yaptığım serzeniştir. Neden kaliteli programlar olmaz ki? sabah kuşağında.

Sabahları televizyon ekranlarında okan bayülgen veya beyazıt öztürk gibi fenomen olmuş sunucularımızı ve kaliteli konukları görsek fena olmaz mı?
(bkz: popüler kültür)
gülben ergen ile ebru şallı ya razı olmak.
normaldir. çünkü sabah programlarını genelde çocuklarını okula, eşlerini işe gönderen ev hanımları ortalığı toplarken, bulaşık yıkarken, temizlik yaparken izlerler. hatta izlemez dinlerler. bu yüzden de oturup izlemeyi gerektirecek, ciddi, önemli ve kayda değer şeyler yayınlanmaz ki nasılsa izlenmiyor mantığı.
kaliteli insanlar sabah programı izlemediğinden kaliteli sabah programlarının olmasına da gerek yoktur.
neyse ki sabahları evde değilim dememe neden olan sorunsal.
Her sabah çalışmama tek teselli olacak sorunsaldır.
büyük sorundur.
türkiye de programların kalitelisi izlenme oranıyla doğru orantılı olduğundan popüler kültür içinde aslında pekte şaşırılmayacak durumdur. ne yazıktır ki ülkemiz insanları bunları istemekte ve televizyonlarda onlara bunları peşkeş çekmektedir.
gülben ergen'e katlanmak :(
(bkz: kaliteli sabah programı nasıl olur sorunsalı)
ne gerek var ki? bırakın, ev hanımlığı işin de çalışan kadınlarımız sadece; yemek yapmayı, dedikoduyu, çöpçatanlığı, ona buna kılıf dikmeyi, bilmem ne lekesi halıdan nasıl çıkarı, ünlülerin hayatlarını, doktor programları sayesin de hastalık hastası olmayı, eski brezilya dizilerine benzer yeni kuşak diziler izlemeyi öğrensinler. öğrensinler ki, güdülmesi daha kolay nesiller yetiştirsinler. karıştırmayın akıllarını.