bugün

siyasi kabul ettirmenin dışında fikri kabul ettirmeninde incelikleri ile ilgili olarak yazılanlar çizilenler...

“bir fikri nasıl kabul ettirebileceğimize” dair üç ana madde ile özetleniyor. işte, bu formüller şöyle:

1) başkaları, sizin fikirlerinizi kendi düşünceleriymiş gibi benimseyinceye kadar kabul etmeyeceklerdir. dolayısıyla ağırdan almalı, serinkanlı davranmalı ve görüşlerinizi açıklarken sade bir üslup kullanmalısınız. en önemlisi, söylemeyip sormalısınız. örneğin, “bu böyledir” ya da “uygulanması gereken yöntem budur” türü, kesin yargı belirten ifadeler yerine, “bunu bu şekilde düşündünüz mü?” ya da “bu yöntemi izlemeye ne dersiniz?” gibi sorularla, öne sürdüğünüz fikrin, en azından karşınızdaki kişi tarafından gözden geçirilmesini sağlamalısınız.

2) fikrinizi benimsetmek istediğiniz kişiyi, bu düşüncenizin savunucusu haline getirmeyi denemelisiniz. bu, öne sürdüğünüz görüşü, farkında olmadan benimsediği anlamına gelir. herhangi birisine yeni bir öneri sunduğunuzda, karşınızdaki kişinin sürekli size karşı çıkması sürpriz bir durum değildir. ama fikrinizi sunarken, çekincelerinizi de ortaya koyarsanız, karşınızdaki kişinin farkında olmaksızın sizinle empati kurduğunu ve sizi rahatlatmaya çalıştığını, kafanızdaki soru işaretlerini gidermek için uğraşır hale geldiğini görebilirsiniz. bu noktada, benjamin franklin’in bir sözüne yer verelim: “birisini ikna etmenin yolu, önce fikrinizi söyleyip sonra onunla ilgili endişelerinizi anlatmak ve yanılmış olabileceğinizi de ortaya koymaktır. göreceksiniz, karşınızdaki, şüphede olduğunuz konuyu size kabul ettirmek için nasıl çırpınacaktır.”

3) kabul ettirmek istediğiniz fikri sizin değil de, karşınızdakinin düşüncesiymiş gibi göstermeye çalışmalısınız. “sizden esinlenerek geliştirdiğim…” ya da “geçenlerde sözünü ettiğiniz fikri…” türü başlangıçlarla düşüncelerinizi çok kısa bir biçimde açıklamayı deneyebilirsiniz. karşınızdaki kişiyi, itirazlarda bulunmadan dinledikten sonra, kendi fikrinizi yinelemelisiniz. böylece, düşüncenizi kabul ettirme şansınızı artırabilirsiniz.

(bkz: kabul ettirmenin ardında ki gerçek)
empoze, bir çeşididir
Bir durumu, bir olguyu, bir olayı kabul ettirebilmek için Güzel bir hikaye vardır.

Türk asıllı Kaçar Hanedanı hükumeti zamanında Tahranlı kasaplar kendi başlarına et fiyatlarına bir riyal zam yaparlar. Millet bunu duyunca sokağa dökülüp itiraz ederler.
Muzaffer Şah olayı duyar. Devlet erkanı olayları yatıştırmak için Şah ile görüşürler.

Şah biraz düşündükten sonra onlara der:
-Kasaplara deyin ki ete 2 riyal daha zam yapsınlar!
Böylelikle etin fiyatı 5 riyal olur. Bunu gören millet galeyana gelip sokaklara dökülürler.
Vezir huzura gelip durumu anlatır ve Şahın uyguladığı tedbirin işe yaramadığını söyler.

Muzaffer Şah:
-Kasaplara söyleyin etin fiyatını bir riyal ucuzlatsınlar.
Etin fiyatı artık 4 riyal olmuştur.
Fiyatların ucuzladığını gören millet Şaha teşekkür edip onun için duada bulunurlar.