bugün
- küçükçekmece de öpüşen yaşlı amcalar18
- çıkma teklifi etmek10
- anın görüntüsü18
- fransa bayrağını yakan sığınmacı9
- hiçbir erkeğin size laf atamaması12
- halkımızın asıl sorunu yeterince sikişmemesidir20
- diamond tema12
- gideon reid morgan jj31
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz20
- herkesin bir anüsü olduğu gerçeği12
- duşta işemek14
- michy batshuayi28
- dünya kadar malın olacağına9
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı11
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti12
- islamı tartışamamak21
- köpeğin su içtiği kabı tekmeleyene çift dalmak11
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı36
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması11
- diamond tema hakkında soruşturma açılması10
- evin büyük çocuğu olmak8
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı13
- izmirli sude vs karslı rojda10
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları17
- cehaletle mücadele etmek16
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- manyak olmaya karar verdim17
- salda gölü'nün son hali13
- sağlığı etkileyen en temel faktör12
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var9
- arda güler14
- nervionun kedisi9
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar20
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı9
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler18
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira12
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- diamond tema'nın arnavutluğa kaçması9
Irkçılık; biyolojik ölçütler gözardı edilip salt sosyal, kültürel ve ideolojik ölçütleri kıstas alarak kendi grubunu merkeze alma, yüceltme, ve diğer gruplardan üstün görme anlayışıdır.
insan toplulukları binlerce yıldır çok farklı coğrafya ve kültür ortamlarında yaşamış olsalarda, bugün artık bu topluluklar arasında birbirine "karışma" söz konusundur. Bu karışma, biyo-kültürel temelde başımızı döndürecek kadar büyük bir insan çeşitliliğini ve farklılığını ortaya çıkarmış- yer yüzünde içe kapanık toplulukların neredeyse kalmadığı düşünülürse- "ırk" düşüncesini insanı bir "sınıflama" aracı olmaktan çoktan çıkmıştır.
insanın biyo-çeşitliliğini ötekileştirme, düşmanlaştırma düşüncesi çoğu zaman toplumların seçkin-zümreleri ve egemen sınıfları tarafından yürütülmekte olan ekonomik ve siyasal sömürünün temelini oluşturduğu bilinmektedir. Batılı devletlerin o "modern medeniyet gemileri"nin altında hala siyah kölelerin kırbaçlanmış bedenlerinin yatmadığını kim söyleyebilir? Söz konusu olan iktidarı elde tutmaksa, devletlerin bir kalemde "düşman" veya "kutsal" yapamayacağı dokunulmaz bir etnik gurup var mıdır? Türk ırkı maceraperestlerine Anadolu halklarının zengin kültürel miraslarının celladı olma rolünü biçen bu sistemin, tarihsel olarak sahiplendiği bir ırkçılık vasiyetinin üzerine şekillenmediğini kim söyleyebilir?
Tarihte bu saplantılı düşünce tuzağına düşmüş bir çok tanınmış kişi ve toplum vardır. Irkçılık kendini farklı zaman ve mekanlarda şövenizim, etnosantirizm, milliyetçilik gibi biçimsel ve niteliksel farklılıklarla ortaya çıkarmıştır. Bunlardan bazıların şöyle sıralayabliriz;
Eski Yunanlılar kendileri dışındaki toplumları dışlayıp; kendileri dışında kalan toplumları hangi renkten ve kültürden olursa olsun barbar olarak nitelendiriyorladı.
Montesquieu, Afrikalıların tepeden tırnağa siyah yaratıklar olarak görmüş ve eklemiş " Erdemli bir varlık olan Tanrı'nın, iyi bir ruhu simsiyah bir bedene yerleştirebileceğini sanmıyorum"
Kant," hiç kimse tanımıyorum ki çıkıpta siyahların yeteneğinden söz etsin" demiş.
1772'de Papaz Thomas Thompson yayınladı bir makalede Afrika'daki köle ticaretinin dine hiçte ters düşmeğini söylemiştir.
Portekiz, Hollanda ve Fransa gibi ülkeler köle ticaretinin merkezleri olmuşlar. Bu ülkelere getirlmek üzere Afrika'dan esir alınan köleler gemilere bindirilmek için 200 km yürütülmüştür.
Müslüman dünyasında da köle ticareti yapılıyordu. 11. yy' da bir Arap gezgini Bahreyn'de 30 bine yakın siyah kölenin olduğundan bahseder.
Osmanlı imparatorluğu'nda siyahlar islamiyeti seçerlerse köle statüsünden ayrılıyorlardı. Afrika'dan getirilen siyahlar köle olarak satın alınıp daha sonra Mekke'ye gönderiliyordu.
Aristo'ya göre köle eksik bir insandı; düşünme ve yöneticilik ruhuna sahip değildi.
Napolyon Bonapart Haiti'de özgürlük için ayaklanan köleleri 20.000 Fransız askeri ile kurşuna dizdirtmiştir.
Paratönerin yaratıcısı Benjamin Franklin " siyah aşırı yemek yiyen, buna karşılık çok az çalışan bir hayvadır" der.
Hitlerin ırkçı düşüncelerine esin kaynağı olan Chamberlain Yahudilerini Alman toplumundan farklı olduğunu söylemiştir.
Alman dilci ve arkeolog Gustav Kossina Alman toplumunu bozulmadan kalan saf bir ırk olarak gördü.
Adolf Hitler ırksal saflaştırma uğruna en az altı milyon insanı (yahudi ,çingeneleri, zihinsel üzürlüleri) yok eden bir ruh hastası olarak tarihe geçmiştir.
ABD 1960 lara kadar siyahlara oy kullanma hakkı tanımamıştır. ABD'de işsizlik sihaylarda iki kat fazladır. Bu da siyahları suça, uyuşturucuya ve hastalığa iten temel nedendir.
Ünlü evrimci Darwin'in de ırkçı düşüncelerden kendini alıkoyamadığını gemiyle yaptığı beş yıllık seyahatinden anlıyoruz. Darwin seyahati sırasında karşılaştığı yerlileri medeniyetten uzak vahşiler diye tanımlar ve onları anlaşılmaz, ilkel ve soysuz yaratıklar olarak görür. Darwin kendisi soylu bir ingiliz olarak görmüş en iyi yaşam tarzının ingiliz yaşam tarzı olduğunu öne sürmüştür. Darwin biyolojide gösterdiği o büyük başarıyı antropoli alanında gösterememiştir.
insan toplulukları binlerce yıldır çok farklı coğrafya ve kültür ortamlarında yaşamış olsalarda, bugün artık bu topluluklar arasında birbirine "karışma" söz konusundur. Bu karışma, biyo-kültürel temelde başımızı döndürecek kadar büyük bir insan çeşitliliğini ve farklılığını ortaya çıkarmış- yer yüzünde içe kapanık toplulukların neredeyse kalmadığı düşünülürse- "ırk" düşüncesini insanı bir "sınıflama" aracı olmaktan çoktan çıkmıştır.
insanın biyo-çeşitliliğini ötekileştirme, düşmanlaştırma düşüncesi çoğu zaman toplumların seçkin-zümreleri ve egemen sınıfları tarafından yürütülmekte olan ekonomik ve siyasal sömürünün temelini oluşturduğu bilinmektedir. Batılı devletlerin o "modern medeniyet gemileri"nin altında hala siyah kölelerin kırbaçlanmış bedenlerinin yatmadığını kim söyleyebilir? Söz konusu olan iktidarı elde tutmaksa, devletlerin bir kalemde "düşman" veya "kutsal" yapamayacağı dokunulmaz bir etnik gurup var mıdır? Türk ırkı maceraperestlerine Anadolu halklarının zengin kültürel miraslarının celladı olma rolünü biçen bu sistemin, tarihsel olarak sahiplendiği bir ırkçılık vasiyetinin üzerine şekillenmediğini kim söyleyebilir?
Tarihte bu saplantılı düşünce tuzağına düşmüş bir çok tanınmış kişi ve toplum vardır. Irkçılık kendini farklı zaman ve mekanlarda şövenizim, etnosantirizm, milliyetçilik gibi biçimsel ve niteliksel farklılıklarla ortaya çıkarmıştır. Bunlardan bazıların şöyle sıralayabliriz;
Eski Yunanlılar kendileri dışındaki toplumları dışlayıp; kendileri dışında kalan toplumları hangi renkten ve kültürden olursa olsun barbar olarak nitelendiriyorladı.
Montesquieu, Afrikalıların tepeden tırnağa siyah yaratıklar olarak görmüş ve eklemiş " Erdemli bir varlık olan Tanrı'nın, iyi bir ruhu simsiyah bir bedene yerleştirebileceğini sanmıyorum"
Kant," hiç kimse tanımıyorum ki çıkıpta siyahların yeteneğinden söz etsin" demiş.
1772'de Papaz Thomas Thompson yayınladı bir makalede Afrika'daki köle ticaretinin dine hiçte ters düşmeğini söylemiştir.
Portekiz, Hollanda ve Fransa gibi ülkeler köle ticaretinin merkezleri olmuşlar. Bu ülkelere getirlmek üzere Afrika'dan esir alınan köleler gemilere bindirilmek için 200 km yürütülmüştür.
Müslüman dünyasında da köle ticareti yapılıyordu. 11. yy' da bir Arap gezgini Bahreyn'de 30 bine yakın siyah kölenin olduğundan bahseder.
Osmanlı imparatorluğu'nda siyahlar islamiyeti seçerlerse köle statüsünden ayrılıyorlardı. Afrika'dan getirilen siyahlar köle olarak satın alınıp daha sonra Mekke'ye gönderiliyordu.
Aristo'ya göre köle eksik bir insandı; düşünme ve yöneticilik ruhuna sahip değildi.
Napolyon Bonapart Haiti'de özgürlük için ayaklanan köleleri 20.000 Fransız askeri ile kurşuna dizdirtmiştir.
Paratönerin yaratıcısı Benjamin Franklin " siyah aşırı yemek yiyen, buna karşılık çok az çalışan bir hayvadır" der.
Hitlerin ırkçı düşüncelerine esin kaynağı olan Chamberlain Yahudilerini Alman toplumundan farklı olduğunu söylemiştir.
Alman dilci ve arkeolog Gustav Kossina Alman toplumunu bozulmadan kalan saf bir ırk olarak gördü.
Adolf Hitler ırksal saflaştırma uğruna en az altı milyon insanı (yahudi ,çingeneleri, zihinsel üzürlüleri) yok eden bir ruh hastası olarak tarihe geçmiştir.
ABD 1960 lara kadar siyahlara oy kullanma hakkı tanımamıştır. ABD'de işsizlik sihaylarda iki kat fazladır. Bu da siyahları suça, uyuşturucuya ve hastalığa iten temel nedendir.
Ünlü evrimci Darwin'in de ırkçı düşüncelerden kendini alıkoyamadığını gemiyle yaptığı beş yıllık seyahatinden anlıyoruz. Darwin seyahati sırasında karşılaştığı yerlileri medeniyetten uzak vahşiler diye tanımlar ve onları anlaşılmaz, ilkel ve soysuz yaratıklar olarak görür. Darwin kendisi soylu bir ingiliz olarak görmüş en iyi yaşam tarzının ingiliz yaşam tarzı olduğunu öne sürmüştür. Darwin biyolojide gösterdiği o büyük başarıyı antropoli alanında gösterememiştir.
Dinlerin ortaya çıkışıyla birlikte ırkçılıkta kısmi azlamalar görüldü. Kutsal kitap ve Kuran-ı Kerim ırkçılığı yasaklasada yinede engellenemedi. isviçreli Sicilyalı işçiye, Alman Türk işçisine Fransız K.Afrikalı Araba, iapanyol Çingeneye, ingiliz jamaikalıya ırkçı tutumlar sergilemeye devam etmiştir...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar