bugün

"ingilizce konuşurken türkçe kelimeleri aksanlı söylemek" olacaktı başlık ama karakter sınırlaması malumunuz. bu durum genelde ingilizce konuşurken durumun havasına kendini kaptırıp kendini ingiliz hisseden zatlarda görülür. "i live in istanbul" diyecek olan konu adamcığımız "ay liv in isstaenbuul" gibi garip bir telaffuza imza atar. ingilizlerin o kelimeleri söylerken o aksanı kullanmasının kelimeye aşina olmamasından kaynaklandığını bilmez. canlı bir örneği 2008 eurovision şarkı yarışması sırasında türkiye nin oylama sonuçlarını veren spiker hanım kızımızın "hello from aankıra" şeklindeki telaffuzuyla tezahür etmiştir.
mallığın daniskası.
Allah belanı versin ingilizce söyle bakiyim denecek kimsedir.
"Ellah beleani versın"