bugün
- sözlük kızlarına neden orospu gözüyle bakılır19
- bir baltaya sap olamadim22
- 10 haziran 2023 manchester city inter maçı31
- köpekbalığı saldırısında kurtulma taktikleri11
- cumartesi gecesi sözlükte takılan hayatsız ezik14
- ayrıldıktan sonra hemen başka ilişkiye başlamak13
- anın görüntüsü44
- ülkenin her şehrinde üniversite olması11
- lord marcus'un sözlük kızlarından güzel olması31
- at gibi kadının özellkleri14
- sözlük erkeklerinin hoşlandığı kadın yazarlar21
- iremga30
- libido düşüren şeyler12
- baby face erkek17
- istanbul'u gezmenin çok zor olması10
- arkadaşlar neden hep kavga atışma gerginlik8
- şişman kızların ortak özellikleri20
- infial var10
- zeynep bastık'ın beyaz külodu14
- elissa10
- arap taşşağı yalamayı misyon edinen dallamalar11
- günün sözü12
- çalışan kızın amacı11
- sözlükte çok güzel 25 yaş üstü kadınların olması17
- bu sefer son deyip gene yapılan şeyler9
- karpuzunu dağıtmak istediğiniz tipler10
- uzun zamandır yapmadığınız şeyler17
- kuşkusuz diye söze başlayan tipi parçapinçik etmek8
- artık hocalara ihtiyaç olmaması18
- ayranla en iyi giden şeyler18
- il olması gereken 10 ilçe13
- laikliğin kaldırılması için referanduma gidilmesi14
- mezuza21
- türk gelin yabancı damat projesi12
- yaşadığınız yer12
- haftada 2 kere banyo yapan erkek10
- 3000 entry11
- hiclerv012
- lord marcus amoralist poyomsos22
- bazı yazarların çok saçmalıyor oluşu11
- advntst10
- chp'li kadınların 4 5 kocası var diyen suriyeli17
- amerika daki uyuşturucu salgını15
- klarnet calan sarapci koala 610
- kitap alıntıları8
- matematik biliminin boş bir bilim olduğunun kanıtı8
- ekonomi nasıl düzelir8
- 1 aydır aynı boxer ile gezmek11
- reddedildiği halde ısrar eden erkek22
- hz muhammedin zamanın dairesel olduğunu bildirmesi33
(bkz: Fa yeung nin wa)
Aşkın en saf mizahına kulak verdiğimiz Aşk Zamanı, seyirciye dokunmadan dokunabilmeyi öğretir.
Bize filmin başlangıcından sonuna kadar o mistik, görsel estetik ile kendi cümlelerini bir bedene nakşeden bu kişiler bizim üzerimizde ‘zaman’ kavramını yok ediyor.
Wong Kar-wai, Aşk Zamanı'nda başka insanların öykülerine pek yüz vermiyor. Kamerasını ağırlıklı olarak Chow ve Su'ya tutuyor. Sokaklarda bile kimseyi göremiyoruz. Yağmurdan sırılsaklam olduklarında, gecenin karanlığında çekilen acılarda hep iki kişiyi görüyoruz. iyi de yapıyor çünkü böylece aşkı daha iyi anlayabiliyor, Chow ve Su'ya daha yakın olabiliyoruz. ilişkilerinin sonu olamayacağını birbirlerine itiraf ederken de etrafta yine kimse yok. Sadece parmaklıkların gölgesi; ne denli sıkıştıklarını anlatan o gölgeler....
Aşk Zamanı, unutamayacağımız resimlerle dolu: Su'nun evinde bir sandalyede oturup radyodan doğum günü şarkısını dinlerken kameranın biraz kıpırdayıp yan dairedeki Chow'u da göstermesi, aradaki duvarı vurgulaması.... Su'nun merdivenleri çıkarken ya da inerken silüeti... Devamlı aynı saatin gösterilmesi... Ayrılık anında Su'nun ellerine, kollarına kameranın yaklaşması, kesik kesik görüntüleri öne çıkarması....
Gözler... Aşk Zamanı'nda gözlerin dili bize çok şey anlatıyor. Özelikle Chow ve Su'nun gecenin karanlığında bir takside birbirlerine yaslandıkları anda gözlere dikkat! Olan biteni, hissedileni çok iyi anlatıyorlar. Gözlerle yüz ifadeleri birleştiğnde umutsuzluğun altında eziliyoruz .
öpüşme yok, tensel bir birliktelik yok. Ama aşkın varlığı çok belirgin. Bakışlarda, konuşulamayanlarda, ev sahipleri görmesin diye sabaha kadar saklanılan o odada... "Saklanan", "açığa çıkamayan" filmde zaten hep var. Chow'un dediği gibi "Eskiden insanlar sırlarını saklamak için dağa çıkıp bir ağaç bulurlarmış. Bu ağaca bir delik açar, bu deliği sırlarını fısıldar ve sonra da deliği çamurla kapatırlarmış".
..
Yağan yağmurda, film boyunca bir ritüele dönüşen muhteşem keman ezgisinde yürüyen iki insanın yanyana, ama dokunmasız birlikteliğinde, duvardaki saatte, salınan sigara dumanında, her yerde, aşkın somutlaşmış sahne alışlarını izleriz.
Aşk bazen tüm diğer rolleri çalar. Bu filmde olduğu gibi...
Zerafet, sadakat, erdem...Aşkın bu hallere nasıl da yakıştığı. Aşkın zaten böyle olduğu üzerine bir film de diyebiliriz.
..
Bir pansiyonda hayatları kesişen Bay Chow ve Bayan Chan'in hikayesini anlatıyor Wong Kar Wai bizlere.Ancak tek ortak noktaları bu değil.ikisi de aldatılıyor ve aynı kişilere tercih ediliyorlar.
Devamında yemeğe çıkıp ikisi de tercih edildikleri insanların nelerden hoşlandıklarını birbirlerinden öğreniyorlar.
..
Bazen ne kadar anlatırsanız anlatın sürekli bişeylerin eksik kaldığını hissedersiniz ya işte bu aşk için de bu böyledir.
görsel
Bize filmin başlangıcından sonuna kadar o mistik, görsel estetik ile kendi cümlelerini bir bedene nakşeden bu kişiler bizim üzerimizde ‘zaman’ kavramını yok ediyor.
Wong Kar-wai, Aşk Zamanı'nda başka insanların öykülerine pek yüz vermiyor. Kamerasını ağırlıklı olarak Chow ve Su'ya tutuyor. Sokaklarda bile kimseyi göremiyoruz. Yağmurdan sırılsaklam olduklarında, gecenin karanlığında çekilen acılarda hep iki kişiyi görüyoruz. iyi de yapıyor çünkü böylece aşkı daha iyi anlayabiliyor, Chow ve Su'ya daha yakın olabiliyoruz. ilişkilerinin sonu olamayacağını birbirlerine itiraf ederken de etrafta yine kimse yok. Sadece parmaklıkların gölgesi; ne denli sıkıştıklarını anlatan o gölgeler....
Aşk Zamanı, unutamayacağımız resimlerle dolu: Su'nun evinde bir sandalyede oturup radyodan doğum günü şarkısını dinlerken kameranın biraz kıpırdayıp yan dairedeki Chow'u da göstermesi, aradaki duvarı vurgulaması.... Su'nun merdivenleri çıkarken ya da inerken silüeti... Devamlı aynı saatin gösterilmesi... Ayrılık anında Su'nun ellerine, kollarına kameranın yaklaşması, kesik kesik görüntüleri öne çıkarması....
Gözler... Aşk Zamanı'nda gözlerin dili bize çok şey anlatıyor. Özelikle Chow ve Su'nun gecenin karanlığında bir takside birbirlerine yaslandıkları anda gözlere dikkat! Olan biteni, hissedileni çok iyi anlatıyorlar. Gözlerle yüz ifadeleri birleştiğnde umutsuzluğun altında eziliyoruz .
öpüşme yok, tensel bir birliktelik yok. Ama aşkın varlığı çok belirgin. Bakışlarda, konuşulamayanlarda, ev sahipleri görmesin diye sabaha kadar saklanılan o odada... "Saklanan", "açığa çıkamayan" filmde zaten hep var. Chow'un dediği gibi "Eskiden insanlar sırlarını saklamak için dağa çıkıp bir ağaç bulurlarmış. Bu ağaca bir delik açar, bu deliği sırlarını fısıldar ve sonra da deliği çamurla kapatırlarmış".
..
Yağan yağmurda, film boyunca bir ritüele dönüşen muhteşem keman ezgisinde yürüyen iki insanın yanyana, ama dokunmasız birlikteliğinde, duvardaki saatte, salınan sigara dumanında, her yerde, aşkın somutlaşmış sahne alışlarını izleriz.
Aşk bazen tüm diğer rolleri çalar. Bu filmde olduğu gibi...
Zerafet, sadakat, erdem...Aşkın bu hallere nasıl da yakıştığı. Aşkın zaten böyle olduğu üzerine bir film de diyebiliriz.
..
Bir pansiyonda hayatları kesişen Bay Chow ve Bayan Chan'in hikayesini anlatıyor Wong Kar Wai bizlere.Ancak tek ortak noktaları bu değil.ikisi de aldatılıyor ve aynı kişilere tercih ediliyorlar.
Devamında yemeğe çıkıp ikisi de tercih edildikleri insanların nelerden hoşlandıklarını birbirlerinden öğreniyorlar.
..
Bazen ne kadar anlatırsanız anlatın sürekli bişeylerin eksik kaldığını hissedersiniz ya işte bu aşk için de bu böyledir.
görsel
Roman, daha doğrusu bir kitap okuyormuşsunuz gibi hissettiren güzel bir film. Her ikisinin de eşi kendilerinden uzakta, yüzlerini bile doğru dürüst görmediği iki kapı komşusu bir nevi kader birliği yaparlar, eşlerinin kendilerini aldattığını şüphelenince yakınlaşmaları daha da artar ve konu bu yönde yavaş yavaş, sakin sakin, Hollywood klişelerine bulaşmadan ilerler. Görüntü yönetmenliği, ince detaylar ve müzikler şahane. Fakat herkese hitap etmeyen bir aşk filmi. Ağırlığı sıkıcı olabilir, beni sıkmadı ama izlemesem de olurmuş dedirtti.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar