bugün

muhtemelen hayatınızın en güzel günlerini geçirmemizi sağlar, çünkü artık sırf birine bakıp onun gülümseyişini görerek ya da şanslıysanız sizinle bir iki çift laf etmesinden onunla arkadaş olarakta olsa vakit geçirmekten hiçbir şeyden almadığınız kadar zevk alıyorsunuzdur, dahası bu zevk tanınmayan bir zevktir tanınmayan bir heyecandır ve bu ilk kez sizi hayata bağlar belki de, belki de hiç keyif alamadığınız hayatınızda yaşamanız için artık bir sebep vardır. sebepse onu canlı canlı karşınızda görmek ve sesini duyup gülümsediğini görebilmektir. sonra mı? sonra cesaretinizi topladığınız zaman hayatın acı tarafını daha iyi öğrenirsiniz çünkü %100 aşkın mantığı sizi yener ve reddedilirsiniz ve iki şey size çok acı çektirir, birincisi insanın kendi canına/malına verilen zarar/hasar, ikincisi insanın canından da çok sevdiği birinin o insanı hiç sevmemesi ve bu aşk ilk olduğu için eminim hayatınız aldığı darbeyle hiç olmadığı kadar kötü bir şekilde değişecektir.
midenizin ilk kasılmasını yaşamaktır. daha önce hiç hissetmediğin duyguları tanımaktır. onu düşünürken içinde olan değişikliklere anlam verememektir. neler hissetiğini anlamaya çalışmaktır. kendini sorgulamaktır ilk aşk.
(bkz: ilk aşk)

Şimdi ben oldum yeniden
Kaçıncı kez yitirdiğim bulduğum
Kardeşim kadar eski bir sokakta seni gördüm

Anladım artık beyaz bir vapurdur aşk
Makine dairesinde söylemediğimiz sözler
Uyutmaz yolcuları sabaha kadar

Seni mi gördüm, çözüldüm geçmiş gibi
Bir karanfil açmış gibi yakamda
Kokladım yalnızlığımı, acıdım kendime sana
Zamanın üzümleri hep şarap olmuş

ilk aşkım deli aşkım bana çare bul, kendine çare bul
Bağlandı elim kolum neyleyim
ilk aşkım deli aşkım bana çare bul, kendine çare bul
Gel çöz beni azat et benden
Bu dünya naylon, anlamak güç
Bırak yıkasın içimizi geçmiş.

Ezginin Günlüğü
başlarda inkar etmektir.
"sadece yakışıklı işte, iki güne geçer" demektir.
fakat bir süre sonra o'na bakarken artık jude law'ın bile yakışıklı gelmediğini fark etmektir.
midedeki kelebeklere, kalpteki çarpıntılara anlam verememektir.
o'nun karşısında daha önce hiç olmadığı kadar zayıf ve çaresizken, o'nun için her şeyi göze alarak daha önce hiç olmadığı kadar güçlü olmaktır.
"bu daha ilk, kim bilir neler çıkacak daha karşına" sözünü sonuna kadar inkar etmektir.
yaşadığı şeyin bir istisna olduğuna inanmaktır.
o'nu prens, kendisini prenses sanarken, peri masallarının gerçek olabileceğine umut bağlamaktır.
bundan sonrasının olamayacağını düşünmektir, o'ndan sonrasını hayal edememektir.
"o benim son'um" demektir.
bazen de fazlasıyla çaresizliktir..
mamutlara gelmek ve bunun farkında olmama durumu.
Her aşkın içeriği bambaşka olacağı için, aslında her aşık olma, ilk kez aşık olmadır; aksi taktirde koleksiyon yapılırdı.
Hayatımızda güzel değişikler olduguna inanarız onu gördükçe gülümseme sıcaklık artar takii söyleyene kadar söyledıkten sonra karşılıksız çıkarsa ilk burnunuzdan gelir.Unutulmazdır.
eğer ki aşık olan insan erkek ise karşı cinsle iletişime geçtiği vakitten itibaren penis yaklaşık bir on dakika havada asılı kalır. *
üstünden çok zaman geçmiş olandır. bir daha hiç o kadar masum olmayacak aşktır. çocukken olur genelde ya sınıfınızdan birine ya da sizden yaşça çok büyük öğretmeninize karşı olur. vücudun kendisi ve aile dışından birini sevip bağlanabileceğini gösterdiği bir tepki olabilir aslında*.
sonra büyürsünüz, gerçekten aşık olursunuz. şanslıysanız karşılık bulursunuz. işte ona ayakların yerden kesilmesi diyoruz biz.
karşılık bulamama ihtimalinde ise sonucu hepimiz biliyoruz. ona da platotik derler hatta*.

sonucu iyi de olsa kötü de olsa güzel şeydir aşık olmak. karşınızdaki kabul etse de etmese de yürek paylaşmaktır.
daha sonra mutlaka ben aslında aşık olmamışım diyeceğiniz durum.

zira daha sonra o andan daha büyük bir şey yaşayacak ve aşk demek ki buymuş ben bilemedim diyeceksiniz. ilk kez aşık olduğunuz insanı asla unutmayacaksınız ama daha büyüğü mutlaka gelecek.