bugün

15 yaşında okuduğu 'Zaman Kaybolmaz'ın etkisiyle hücrelerine kadar ilber Ortaylı fanatiği olmuştur, kendini fena kaptırmıştır ,onun gibi olmaya adamıştır kendini, fakat bir yandan da bilir onun gibi olamayacağına. Ama yine de Türk tarihçiliğini bir yere getirmeye kendini hedef edinmiştir. Hatta kendilerine mektup yazmayı dahi düşünmüş fakat en etkili olanın tanışmak olduğuna karar vermiş ancak bir türlü tanışma fırsatı bulamamış zattır, zevattır. Ama kafasına koymuştur tanışmayı en kısa zamanda. Çok amalı,fakatlı bi cümle oldu lan bu
Bi de onun gibi konuşmakta, onun jest ve mimiklerini kullanmaktadır. Geçenlerde bir arkadaşım hocam ya (birbirimize hocam deriz bu arada neden ben de bilmiyorum) sen ilber Ortaylı'ya benziyorsun deyince (yüz ifadesi - jest -mimik olarak tabii ki ) daha bi kendini kaptırmıştır