bugün

Mevsim kıştır kar rüzgarları eser kuytularda
sıcak odaların türküsünü mırıldanır
ayaklarıma dolanan kirli bir kedi

Yüzümüzde sıkıntının kara gülleri
sis içinde aranırız birbirimizi
hüzündür; omuzlarız günü kör şafaklarda

Yavrusuna şahin olan körpe bir anne
içine almak ister gibi aşk yumağını
bastırdıkça bastırır göğüslerinin arasına

Çamurları savurarak gelir gider otobüsler
her durakta çoğalan denizlerden habersiz
balık istifleri gibi yığılırız koltuklara

Biraz berrak hava biraz da güneş bırakırım
derinimdeki dağlardan biraz da mavi
alır kuşanırsın diye hoşcakal durağına

Ateşi terleyen bir tutam zamandır gün
sulara yetişmek telaşıyla akar hiç yorulmadan
kendi rengiyle girer her yüz bu panoya

Kir yağar üstümüze köhne kürsülerden
birlikte açarız kuyuları boğulmak için
el ele verip hüznün çapını ölçeriz sonra

Sabah akşam gelip geçerken sokağınızdan
perdeleri çekili de olsa pencerenizin
ben yine gülümserim balkondaki sarmaşığa. * *