bugün

yerel seçimlerde alttan altta türkiye'ye hakim olmuş iki egemen söylem.
bir düşünce şekli ısrarla yaşadığımız yer iktidar partisiyle hizmet alır anlayışını savunurken diğer yaklaşım memleket hızla bozuluyor. bari buralar bozulup yitip gitmesin koruyuculuğudur.
yani yoğun hizmet söylemi ve iktidarın gücü menfaatle bağdaşırken diğer tarafta ısrarla koruyucu bir söylemi hedefler. onlara göre de her yer bozulmuştur şu deniz kıyısı da elden giderse hap tümden layıkıyla yutulacaktır. (muhafazakarlıktan dem vurulur)
görünen odur ki iki ucu boklu değnektir vaziyetin. sizin oy talebinizin içine etmek istemekteyim. ettim, gitti.
aslında iki yaklaşımda da menfaat söz konusudur. birinde yaşanılan yerin kalkınması, iktidarın gücüyle yerel yönetimlere kapak atmak, bölgede konum elde etmek (statü) hedefken diğerinde memleketin her tarafının bozulması öngörülür lakin yaşanılan yer sağlam kalmalıdır. burda konu yer yer, yaşanılan yer fetişizmine kadar uzanır. bir bölge milliyetçiliği, koruyuculuğu ve seviciliği vardır. buralar bozulmamalıdır, nereler bozulursa bozulsundur.(ki herkes uzlaşı içinde insancıl yapıyla yaşamını idame etirebilir, tabii sosyo kültürel ve ekonomik yapı düzgün olmalıdır) bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesi layıkıyla dayatılır.