bugün

tatlısu entelleri gazetelerin haftasonu eklerini okuyup bir taraftanda nutellalarını kaşıklarken, adalet yetmezliğinden ölen insanların yaşadıklarını gündeme getirmeyen, onun yerine bireyleri daha iyi uyuşturmak için saçma haberler yaratan ve hatta yarattıkları bu saçmalıkları sanki muhteşem bir şeymiş gibi mevsimsel olarak düzenli bir şekilde topluma servisini yapan habercilikten, araştırmacılıktan nasibini almamış ''sözde'' habercilerin ürettikleri saçmalıklardır.

yaz ayları geldiğinde ''abovv yanıyoruz lan! bu ne sıcak'' diye suratımıza bağıra bağıra insanları galeyana getirirler. gerçi nedendir bilinmez, seviyoruzda böyle panik halinde olmayı. alışmışız sanırım böyle yaşamaya, alıştırılmışız. hayır! söylesinler tamam, havaların mevsim normallerinin üzerinde olduğunu belirtsinler. hatta bunu küresel ısınmaya bağlayıp dünyanın dengesinin değiştiğini, sebeplerini yaşanan bu sonuçlara bağlayarak insanları bilinçlendirsinler, eyvallah. fakat asfaltın üzerinde yumurta pişirmek ne ulan? tamam anladık sıcak işte hava! herif ekmek banıyor, yanındaki adamlara yediriyor ''olmuş mu? olmuş mu? pişmiş mi?'' diyerek ben ona deliriyorum vallahi. herifte garibim yiyor kamera çekiyor diye. kimse de demiyor ki ''ulan bu nasıl bir habercilik.''

yeşilçam tripleri gibi biraz bu durum. hani köy sofrası kurulduğunda karpuz soğusun diye konulduğu dereden çıkartılır ve soğana kocaman bir yumruk atılıp cücüğü alınır ya, işte o hesap bu dalgada sanırım. çok mu izlemişler, ya da biz mi çok amerikan filmi izlediğimiz için böyle düşünüyoruz anlamadım. yok lan biz haklıyız bence. neden mi? şundan ötürü; deniz suyu biraz çekildiğinde ''deprem habercisi mi yoksa'' diye haber yapmak nedir arkadaş? ya da ''gökyüzü bugün çok aydınlık deprem olabilir mi acaba?'' diye başlıklar atmak. ulan bana ne soruyorsun ''olabilir mi?'' diye. haberi yapan sensin, ben nerden biliyim olabilir mi. birde arka fonda van helsing in veya karayip korsanlarının soundtrack i çaldı mıııı değmeyin keyfime. habercilik oldu di mi şimdi. tam oldu vallahi. yürü beee.

yeni yılda doğan ilk bebeğe ziyaret nasıl peki? hatırladınız di mi? ''yeni yılınn ilk bebeğiii ahmet bebekk. hoşgeldin ahmet bebek. vee belediye başkanımız cumhuriyet altınını takıyor ahmet bebeğe, altın gibi bir ömrün olsun ahmet bebek''. ahmet bebek, ahmet bebek.. kim ulan bu ahmet bebek? olum bu ülkede hiç mi bilimsel buluş falan yapılmaz? bir gün profesör ahmet bey i anlattın mı kanalınızda, 10 yıl önce yeni doğan ahmet bebeklere örnek olsun diye? anlatmadın di mi? ama sürekli ahkam kesiyorsun bu senede sıfır çekti 100.000 öğrenci diye, binlerce lise birincisi açıkta kaldı, kontenjanlar dolmadı diye. bilmiyorum ben mi çok acımasız düşünüyorum bu konuda ama bazı haberciler ülkenin sıfır çekmesine çok seviniyor gibime geliyor lan. böyle karasinek gibi sonuçların açıklanmasını bekliyorlar gibime geliyor ertesi günü başlıkları okuduğumda. dile kolay! bildiğin 1 haftalık malzeme çıkıyor. o değilde en son ne zaman belgesel yayınlamışlardı? çok oldu di mi? ya da ne biliyim öğretici bir yayın falan. yok di mi? evet, naber?

velhasıl, bir şeyler ters gidiyor hocam. şimdi burada komplo teorileri yazmak veya kuran ın şifrelerini çözmek gibi bir amacım yok. sadece istediğim, bunları izlerken mutlu musun bir düşün. ya da bir şeyler öğrenebiliyor musun ahmet bebeğin ağlamasından. vermeyip devamlı isteme sendromu benim canımı sıkan. neyse ben bi karayip korsanları müziğini açayımda gaza geleyim. van helsing de fena olmaz hani.
her yıl,kanalların ramazanda sultanahmet'te çekim yapmaları,arkadan da tasavvufi bir müzik olmazsa olmazları tabi.Herhangi bi iftar çadırına gidip ordan canlı yayınla insanlara dini sorular sormak.din üzerinden prim yapıyorlar mı denir,ramazanda müslüman oluyorlar mı denir bilemedim.Bunlar da onların ramazan ritüelleri.
heryılın sıcağı en sıcak yaz, her yılın soğuğu en soğuk yıl. her yağmur sonrası istanbulun alt yapısı çöker yeni sel alarmları verilir. heryıl reyting birincisi dizi tüm zamanların ençok izlenen dizisidir. mevsimsel hastalıkları abartarak eve kapanın mesajları vermeler. heryıl eurovision'da en iddialı ülke bizizdir. avrupa elemelerinde yabancı teknik direktörlerin daha ismini bilmediği futbolcudan korkma haberleri...

bitmez bu her sene hortlar bu devri daimler...
uyutmanın güzel tekniklerinden biridir. sonrada ''halk bunu istiyor'' diye yediriyorlar.

not: bak yazalı 1 yıl geçti yine hortladı asfaltta yumurta pişirme haberleri. değişmeyecek sanırım bazı şeyler..
(bkz: bin yılın sıcakları geliyor)
(bkz: bin yılın soğukları geliyor)