her sey guzel giderken insani kahrettiren durumlar

günlerden bir gün o kasvetli ve boğucu yasantinin içinde sabaha karşı arpacı kumrucusu gibi düsünmeye başlarsınız. aslında düsünceleriniz pek ipe sapa gelmeyen sadece salak salak bakmaktir. herneyse... ulan dersiniz götümün üzerinde ne oturucam cikayim biraz disariyi tavaf edeyim yürüyeyim, arada sigarada alayim dersiniz.

disari cikar herkes uyur iken sokaklarda makosen ayakkabilarinizin takır tukur sesini duyarak yollari adimlamaya başlarsiniz.

esen yel sizin kaninizin dolasimi hizlandirmakta uzaklardan köpek sesleri duyulmakta.

birden hizli gecen bir arabadan atilan bir cisim dikkatinizi cekmektedir. gider onu alirsiniz ve uzun zamandir aradiğiniz kasettir.

büyük bir sevincle kahkaha atarak onu cebe indiri gandi edersiniz. büfeden sigaranizi alip eve kosar adim gidersiniz.

kasetli teype kaseti yerlestirir ve usulca play tusuna basarsiniz. ama o da ne teypte kaset sarmiş ve affedersiniz kaset bombok olmustur. kaseti cikartirsiniz. bombok olmus bir vaziyette kasetten bir hayir gelmeyeceğini idrak edersiniz.

caniniz sıkkınlıgını gecirmek için lambada kasetini takarsiniz ama o da ne play tusu stop tusu takliti yapmakta ve değil bir ses bir hareket olmamaktadir. buyuk maharetle kaseti cikartir ve kaset calinan hazeneye bakarsiniz.

ve o gerceği anlarsiniz. elmas kirilmiştir. yillarin emektari kasetli radyo-teyp, teyp kismi sizlere olmuş sade radyo olarak kalmiştir. küfredersiniz ve hirsla yakarsiniz cigaranizi, ilk nefeste yarilanir cigara ve bir sessizlik çöker ölesiye, fonda kaderin böylesine yaziklar olsun....