bugün

ABD'de yapılan ve bizleri de yakından ilgilendiren çalışmaya göre; 2002-2012 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde, ailelerin yanlış uygulamaları sebebiyle 6 yaş altı 696.937 çocuk yanlış doz ilaç kurbanı oldu; bu da bir yılda 65.358 vaka, ya da her sekiz dakikada bir çocuk demek. Vakaların dörtte biri, bir yaşından küçük ve çok hafif zehirlenmiş çocukları kapsıyor; normalde bu gibi hafif durumların basit bir şekilde çözümlenebilmesi gerekirken, çocukların %4,4’ü bir sağlık merkezine götürülüp tedavi altına alınmış, %0,4’ü hastanede gözetim altına alınmış ve %0,3’ü yoğun bakım ünitesinde müşahade altında kalmış. Ne yazık ki, sonucunda 25 çocuk hayatını kaybetmiş. Türünün önemli bir örneği olan bu çalışma, hastane ya da herhangi bir sağlık merkezi yerine çocuklara evde ilaç verilmesinin, ebeveynlerin ilaç türü ve dozajı bazında yaptıkları uygulama hatalarının kapsamlı resmini çiziyor. Diğer yandan, bu tip vakaların % 27’si çifte kullanıma bağlı aşırı dozdan kaynaklanıyor. Yazarların tanımına göre ; örneğin ; birden fazla çocuğun olduğu ortamlarda, ebeveynin dikkati bir çocuktan öbürüne kayabildiğinden, belirgin kısalıkta bir zaman aralığında aynı çocuğa iki doz ilaç verilebiliyor. Yazarlar aynı zamanda, yeni güne tüm ev halkını hazırlamak için erken uyanan ebeveynin üzerindeki baskı ya da dikkatsizlikle de, aynı çocuğa bir ilacı iki defa verebildiğine değiniyor. En genel tanımıyla, bu doz aşımı sorunlarının %82’si, sıklıkla plastik bir ölçüm aracı (şırınga ya da kaşık gibi) ile birlikte verilen likit oluşumlu şuruplardan kaynaklanıyor. Bu tip ölçüm araçlarındaki uyarı bölmeleri çok küçük yazılmış olup zor okunabiliyor; bu da düşük/yüksek doz ilaç alımında etkili oluyor. Tüm hata sonuçları karşılaştırıldığında ise, kaşıkla yapılan dozaj yanlışlığının iki kat daha riskli olduğu belirlenmiş. ilaçları sınıflara ayıracak olursak; vakaların %25,2 oranı ile listenin en başında analjezikleri (parasetamol, ibuprofen), ardında %24,6 oranla antitussifleri, sırasıyla astım karşıtı ilaçlar ve antihistaminikleri, son olarak da dikkat dağınıklığı gibi durumlarda alınan sakinleştiricileri görebiliriz. Ulusal Zehir Veritabanı Sistemi’nden alınan ve tüm Amerika kıtasında 55 Zehir Kontrol Merkezi’nin verilerine dayanan bu çalışma sonuçları, bir hayli vurucu. Ne yazık ki, diğer ülkelerde yapılan çalışmalar da farklı sonuçlar doğurmuyor. Bu çalışmaların en belirgin örneklerinden biri de, 2014 yılında International Journal of Pharmacy Practice'de yayımlanmış ve Avusturalyalı araştırmacılar tarafından gerçekleştirilmiş. (http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24033690)

Burada da, ebeveynlerin %44’ünün yanlış dozda ilaç kullandığına değinilmiş. Benzer türde çalışmalar hayli mevcut ve ne yazık ki çocuklarda yanlış dozda ilaç kullanımı, küresel ve oldukça tehlikeli bir sorun. 1981 yılından itibaren hasta, ilaç ve sağlık sektörüyle ilgili düzenli yayınlar yapan Prescrire de, 2012 yılında çocuklarda yanlış dozda ilaç kullanımına değinmiş. 2011 yılı sonunda imzalanan ve hâlâ yürürlükte olan yasada, çocuklarda yanlış dozda ilaç kullanımıyla savaşmaya ya da mevcut şartları iyileştirmeye yönelik herhangi bir madde barındırmadığı gerekçesiyle Prescrire, Ulusal ilaç Güvenlik Ajansı (ANSM) VE Avrupa ilaç Ajansı’na da eleştiri oklarını yöneltmekte.

http://www.science-et-vie...uvais-dosage-medicaments/