bugün

- sevgili günlük, bugün doğru mu yaptım yanlış mı bilmiyorum ama, fena bi vaadde bulundum. yok, herkese 500 ytl maaş olanı değil, bu başka. bir anda boş bulunmuşum, aradım matbaayı şu kadar sayıda el ilanı dedim. içerik ne olacak abi dediler. ben de asgari ücret 2000 ytl olacak deyiverdim. pişman mıyım? asla! çünkü en de biliyorsun ki ben böyle varolmaya çalışıyorum...

sakalı kessem daha mı inandırıcı olurum diye düşündüm bugün. aynaya bakınca bana da bir garip göründü aslında. ama imajı koymuşuz böyle, dönmek olmaz...

cem uzan kafamı bozuyor günlük. ne yapsam onun gibi olamıyorum! tek rakibim cem uzan!

bugün teşkilattan biri geldi yanıma. yalnız görüşebilir miyiz dedi. mahalleden arkadaşları dlga geçiyormuş bununla. kahvede 'iş aş aha da sana baş' filan diyorlarmış. teşkilattan ayrılmak istiyormuş. ona her büyük adamın bu tür geyiklere maruz kaldığından bahsettim, pes etmemesini istedim. pekiştirici olmak için de benim kitabı verdim, okusun kendine gelsin...

bugünüm böyleydi günlük. yüzümde her zamanki tebessümümle yatmaya gidiyorum şimdi. dün gece rüyamda kendimi başbakan olarak gördüm, çok güzeldi be günlük! aa, dur bi dakka. ben bunu niye düşünemedim yahu! slogana bak: haydar başbakan! süper. matbaayı aramalıyım hemen...
- alo, sen misin murat? ya kusura bakma bu saatte rahatsız ettim ama, bi vaat geldi aklıma. cem uzan'dan önce piyasaya sürelim istedim. adam benim bir adım önümde hep... ha vaad diyorum. 4 çocuktan sonra çocuk başına biner kağıt versek diyorum. nasıl? murat neden vevap vermiyorsun?