bugün

tiyatro ile en fazla seyirci bağı olan insana sürekli artistlik yapmaya çalışan, kendince entelektüel birey seviyesine erişmiş insandır. özellikle tiyatroya katılmış hatunlarda bu sihir çok sık görülmektedir. mına koduklarım sanki bir oyunla ayşen gruda oldular da bir havalara girmeler başladı. kaldı ki tiyatronun ehli olan insanlar gayet alçakgönüllük halk ile iç içe insanlardır.

tiyatroyu bu kadar önemli yapan ne homua koyim, bu kadar zor olsa milyon tane insan gösteri düzenleyebilir miydi?
geçelim bu işleri, sadece bilgisiz entelektüel olma yolunu bulmuşuz sistemin amına koyuyoruz. sahnede oyun sergilemek beceri işidir de demir dövmek nedir kardeşim? bir marangoz da bu bağlamda sanatçı değil midir, bunlar neden mütevazı hayatlar yaşıyorlar?

ne vakit tiyatroya ucundan bulaşmış bir insan görsem kesinlikle tahminimde yanılmam. kendini çok üstün görürler ve sıradan insanları hakir görmeye başlarlar. kimsiniz homua koyim siz?
teknik olarak hiç katılmamış insandan daha tecrübeli insandır.
insanın aklına ismet inönü zamanında halka açık opera gösterisinden çıkıp '' bizim için bir eziyetti gay guy kafamızı s.kti'' diyen insanı çağrıştır.
gittiğine pişman olmuş insandır ki o yüzden bir kez daha gitmemiştir. tiyatroyla insanların kültür seviyeleriyle bağdaş kurulması ise çok saçma... oturup orda vıcık vıcık espriler karşısında uyumaktansa sinemaya gider kahkaha atarım. hadi onu geçin, alın kız arkadaşınızı evde full hd led tv karşısında abur cuburunuzla film izleyin. kültür budur. 2 soytarı izlemek değil.
ilk oyun çok önemlidir . akılda hep o oyun yer eder.dolayısıyla araştırma yapılıp en güzel oyun hangisiyse ona gidilmelidir . tekrar tiyatroya gitme isteği uyandırsın.