bugün

- neden ağlıyorsun mehmet.
+ ya bir daha hiç gelmezsen geri.
- uzaklarda da olsam bil ki, seni hep seveceğim.
+ ama sen uzaklardayken hayatın ne anlamı kalır ki benim için? [ağlar...]
- [susar o da sarılır mehmet'e ve ağlar]

hayat, hayat dediğin nedir ki? başı belli olan sonu ise henüz yazılmamış, gidişatını bizim belirlediğimiz bir bütün. parça belki de, hiçbir zaman bilemeyeceğimiz. ama şunu çok iyi biliyorum ki, çok az kişi mutlu yaşamıştır şu adaletsiz kahpe dünyada, ben de onlardan biri olmak için çalıştım ama yenildim eski dünyanın ejderhalarına, başaramadım heyhat. şimdi terk edilmiş izbe bir binadan sesleniyorum sana. nerdesin hayat?

21 yaşındaydım hayatıma girdiğinde, sen ise 18'inden yeni gün almış daha. çoktandır yönünü kaybetmiş bir pusula gibiydim, kalp pilim çalışıyor ama yetmiyor yaşamama, sağa sola sallanıyordum sonbahardaki başıboş yapraklar gibi. sen ise güneş gibi doğmuştun mahallemize, şu soğuk günlerde içimizi ısıtan. hiçbir şey gözlerin kadar mavi değildi, hiçbir zaman da olmazdı zaten.

evet çok hoşlandım senden, günler yetmedi sevdamı açıklamaya, geceleri sahile koştum, içtim, içtim, bu şarkıyı yazdım sana.

"sen aşk nedir bilir misin özlem
hayata dair bildiğin her şeyi unut
kalbinde huzur, gözlerde deniz, aklında hikayem
gökyüzü oldun girdin içime bulut bulut
sensiz geçen geçen bu günleri neyleyim..."

unutamıyorum şimdi banktaki son oturuşumuzu, bana gideceğinden bahsettiğin o melun günü. gözümü her kapattığımda hep o sahne geliyor aklıma. sana seni sevdiğimi söylemeye her kalkışımda parmaklarınla ağzımı kapatmana çalışmanı hatırlıyorum, hatırladıkça söz verdiğin gibi ağlamıyorum. ağlamıyorum ama gözyaşlarımı da içime akıtıyorum.

muhabbet kuşu besliyorum artık evde. bir tek onla konuşabiliyorum. adını da özlem koydum, onla her konuştuğumda sanki senle konuşuyormuşum gibi hissedebileyim diye. son öğrendiği şey ne biliyor musun? "seni seviyorum."

özlem öğrendi sen öğrenemedin, sana öğretemedim ama ona öğrettim be deniz gözlüm...
(bkz: yaz aşkı)
(bkz: experimental in tıpkısının aynısı)
(bkz: yılmaz özdil)