bugün

risale i nurun sadeleştirilmesi konusunda yaşanan hadisedir.

gülen cemaati hangi amaca hizmet bilinmez, risalei nurları 2010 yılında sadeleştirmiştir. ve her zaman taktikleri olduğu üzere, iyi bir şey yapmışlar gibi bunu lanse ederek, hakiki risale i nura darbe vurmak istemişlerdir.

samanyolu gazetesinin 2014 yılı haberi:
http://www.samanyoluhaber...e-buyuk-ilgi-var/1043533/

peki buna, birebir üstad bediüzzamanın yanında bulunmuş talebeleri nasıl tepki vermişlerdir?

sungur ağabey, bunun risale i nura tecavüz, üstadın şahsına tecavüz olduğunu belirterek, bunu yapanlara beddua etmiştir. ve daha bir çok has talebelerin beyanatı da mevcuttur.

talebelerin 2012 yılında bizzat f. gülene gönderdiği mektup:
http://risalemedokunma.co...ciklamalar&aciklama=3

açıkça görüldüğü gibi fethullah hoca, has risale i nur talebelerinin ikazına hiç tepki vermemiş, kendi gazetesi de bir güzel "sadeleştirilmiş risaleye ilgi büyük!" diye utanmadan haber yapmıştır.

nurculuk ile gülen örgütü arasındaki farklar için bkz : http://www.risalehaber.co...indaki-8-fark-200369h.htm
Saçma sapan ve şirk dolu bir paçavranın insert dergi haline gelmesidir.
görüldüğü üzere nurcular saidi nursinin içinde önemli çarpıklıklar, yanlışlıklar bulunan eseri günümüz türkçesine çevrilsin, anlaşılsın istemiyor. ulan okuyan anlamayacaksa niye yazıldı koca külliyat?

edit: bu meselede fetoya karşı diğer nurcuları tutanlarda emin olan akepeliler olacaktır yoksa onların umurunda mı risali-i nur külliyatı?
bir eserin "sade" hali, "budanmış" hali olduğundan nur talebeleri tepki göstermiştir. yapılan sadeleştirmeyle yalnız kelimeler güncel türkçesiyle değişmemiş, cümleler de değişmiştir ki tepki gösterilen nokta budur.

bizzat bediüzzamanın siyaset konusunda defaaten tahşidatı vardır. hiç bir nur talebesi siyaset yapmaz. yapanlar da nur cemaatinin temel düsturlarından bihaberdir. ya da fake nurculardır. bu sebeple, mitingte falanda filanda poster açanlar nurcu desteği almak isteyen saf akplilerdir.

bunları hayatında anca bir tarihçi olabilmiş budalalar anlayamaz çünkü derin düşünebilme yetileri yoktur.
kuranı kerim okunması gerekirken niye pek bir değer verildiğini bilmediğim bunun yerine ahlak din ve kültürel bazda sohbetler ve fikir alışverişinin yapılmasını daha makbul gördüğüm grubun üyelerinin kitabın sadeleştirme adı altında birbirlerine girmeleride beni pek bir alakadar etmemektedir. yazdım ama niye yazdım bir sor.
birde bunlara ek olarak saidi nursinin ölümüne menderes taraftarı olduğunu cemaatinin de bu desteği huy edinip yeni asya grubu olarak hala günümüzdeki demokrat partiyi desteklediğini bilmeyen malların beyanatı vardır.
siyasetle, kendi manevi değerlerini en çok temsil eden partiye cemaat olarak oy vermenin arasındaki farkı anlamayacak gavatların olduğu bir sözlükte neyi ne kadar anlatabilirsin ki. madem öyle, oy veren herkes siyasetçidir bu embesil moronların nazarında.

siyaset yapan cemaat nasıl olur biliyor musunuz? menfaati gereği bir onunla bir bununla yatıp kalkar. gülen cemaati gibi. düne kadar devlette yerleşmek emeli doğrultusunda akp friendly olan abiler, bugün ters düştüğü akpye karşı chpnin kankası. işte siyaset yapan cemaat budur.
o nurcuların büyük bir kısmı şimdiki hırsıza destek veriyor, Ahmet akgündüzün dediğine bakın "Evet yediler ama sadece yüzde 20 yediler." ne zamandır dinimizde rüşvet, yolsuzluk normal karşılanmıştır da böyle düşünülsün. bu ülke toparlanacak ama onlara oy vermeye devam edenler nasıl bir vebale girdiklerini düşünebiliyorlar mı acaba, hakkın divanında müflis olmaktansa bu dünyada mazlum olmayı tercih ederim.
nurcular ne kadar kamuoyu önünde inkar etseler de risale'nin allah katından indirildiğine, levh-i mahfuz'dan "ilham" edildiğine (vahiyden ne farkı varsa artık!) inanırlar. o sebeple aynen kuran gibi bir kelimesinin değiştirilmesine tahammülleri yoktur.

üstatları olacak sahte peygamber bozuntusu meczup öyle buyurmuştur. risaleyi kendisinin yazmadığını, kendisine "yazdırıldığını" defalarca söylemiş ve risale içinde defalarca yazılı olarak tekrar etmiştir.