bugün

zor bir durum olsa gerektir.

herhalde insana acayip bir tuhaf haset hırsı yükler, ezikliğin öfkesi kin dolduruyor olsa gerek insanın içine, hele bir de ben büyük takımım diyorken yaşamışsan bunu hissedilen rezalet duygusu insanı çığrından çıkarıyor olabilir.

herhalde, galiba, olabilir diyorum çünkü ancak tahmin edebilirim çok şükür bizzat yaşamadığım bu olayı.

fakat bugün ağızlardan salyalar akarak bir takımın üç kupada birden oynuyor olduğunu ve üstelik bunu tuhaf bir lig senesinde hem hafta içi hem hafta sonu lig maçı oynuyorken yapıyor olduğunu, şu an avrupa'da ülkesini ve dolayısıyla da ülke puanını başarı ile temsil eden tek takım olduğunu, küçümser ayaklarıyla almış oldukları bir galibiyeti öne sürerek ağızlardandan haset salyaları ile içlerinde ki ezikliği savuranların,

hani bu bahsettiğim avrupa kupasına bırak katılabilme başarısını göstermeyi, geçen sene ancak ligde zar zor kalabilme başarısını gösterenler olduğunu hatırlayınca, durumu olgunlukla karşılıyorum.
uzatmada attığı golle başı göğe eren ezik gs li/#14718125

unuttular o günleri, unuttulaaar!
şike suçlamasıyla türkiye kupası almaktan,
şike suçlamasını kabul edip türkiye kupasını iade etmekten,
teknik direktörünü hapiste görmekten,
daha önce nağmaglup uefa kupasını alan bir takımın gittiği yolun çeyreğini gidememekten,
bugün 3-2 yenilmekten iyi olsa gerek. kaldı ki galatasaray geçen sezonu 8. olarak bitirdi, herhangi bir avrupa takımından 8 yemedi. şimdi düne bakıyoruz aldığı uefa kupası, süper kupa, lig kupaları, türkiye kupaları ve diğer kupalarla tartışmasız türkiye'nin en büyüğü olan galatasaray var, bugüne bakıyoruz beşiktaşı ezmiş ligde de lider durumda olan bir galatasaray var. ee o zaman neyi tartışıyoruz.

dipnot: başkanınız bile federasyon başkanlığını beşiktaş'ın üzerinde görmüştür. malesef ama o da beşiktaşı kurtarmaya yetmeyecek.