bugün

büyük fransız filozofu, descartes, bizden çok önce, bazı kimselerin felsefeyi karanlık ve tehlikeli bir oyun durumuna indirgemek istemelerini suçlamıştı. sahte filozofları şöyle nitelendiriyordu:
"...yararlandıkları meziyetlerin ve ilkelerin anlaşılmazlığı nedeniyle, her şeyi bilirlermiş gibi, çekinmeden her konuda konuşabilirler; ve en kurnaz beceriklilere karşı, onları inandırma olanağına sahip olmaksızın, tüm söylediklerini savunabilirler; bu bakımdan, böyleleri, bence gözleri gören biriyle eşit koşullarda dövüşebilmek için onları çok karanlık bir mahzenin dibine çeken bir köre benzerler."
bizim amacımız okuru "karanlık bir mahzenin dibine" götürmek değil. karanlığın kötülüklere elverişli olduğunu biliyoruz. karanlık ve zararlı bir felsefe vardır; ama descartes'ında dediği gibi, aydınlık ve iyilikçi bir felsefede vardır, Gorki bu felsefe için şöyle diyordu:
"benim felsefeyi alaya aldığımı sanmak bir hata olur; hayır ben felsefeden yanayım, ama aşağıdan, yeryüzünden, emeğin süreçlerinden gelen, doğa olaylarını inceleyerek doğanın gülerini insanın hizmetine koyan bir felsefeden yanayım. inanıyorum ki, düşünce, ayrılmaz bir şekilde çabaya bağlıdır, ve oturmuş, yatmış, hareketsiz bir durumda buluna düşünceden yana değilim."
gibi aydınlatıcı çıkarımları olan değerli eser.
güncel Önemli Başlıklar