bugün

sadece modernitenin sebep olduğunu düşünmediğim durum. elbette suç ortakları vardır. ancak durum oldukça düşündürücü. gece çökünce şehrin ürkütücü hâle geldiğini biliriz. ancak bunun sebebinin, "erkekleşmesi" olduğunu belki de hiç düşünmemişizdir. yürüdüğümüz sokak, her gün geçip gittiğimiz güzergâh, tümden erkekleşiverir; kadınlar ise kadındır hâlâ. yalnız başına işten, okuldan veya başka bir yerden eve dönen bir kadın, bu yüzden çoğu kez zigzaglar çizer bir kaldırımdan diğerine***. geceleri öyle derinlere dalıp varoluş üzerine kafa yormak, nedense erkeklerin lüksüdür hep. kadının kafasındaysa bir tek basit amaç vardır: eve dönmek.

karşı kaldırımdan gelen bir kadın için, gece vakti bir erkeğin, kendisini rahatsız edici bir unsur olarak görmesinin çok da olası olmadığını düşünüyorum. belki de vardır içimizde bu denli aşmışlar, bilemiyorum.