bugün

çocukluğumuzun belki de en zevkli eylemlerinden birisidir. gecenin karanlığında kömürlüklere, bağa bahçeye, kısacası nerede korkunç yer var saklanılır ve ebe olan kişiye psikolojik bunalım yaşatılabilir.
en zevklisidir. bir de bunu karadenizde denizin ve ormanın arasında kalan bir evin avlusunda oynuyorsanız tadına doyulmaz. yüzmek için denize saklanılır, incir yemek için ağaca, yaş fındık için bir ocağın dibine, sigara içebilmek için çatıya, kaçak köçek mutfaktaki çikolataları yemek için mutfağa, yıldızları izlemek için kumsala saklanırsın. aslında gece oynanan saklambaç hep birşeylerin mazeretidir, aslolan izin verilmeyen ya da dedelerin, amcaların, teyzelerin yasakladığı şeyleri yapmaktır.
çocukluğumuzun vazgeçilmezlerindendir. ah ah eve girmek bilmezdik, ne vardı bizi dışarıya bu kadar bağlayan?
en basitinden bir saklambaç bile mutlu etmeye yeterdi bizi. şimdi ise sorumluluklardan başka bir şey yok. gereğinden fazla dolmuşum.
Eşi benzeri olmayan bir oyundur. Küçükken mahallede "saklambaç" adı altında geceyi de hesaba katarak daldığımız bahçeler unutulmazdı. Daha sonra oyun esnasında herkes saklanırken eve gidip yemek yiyip tekrar oyuna dönerdik. Herkes ebeyle bir olur aramaya koyuldu mu tadından yenmezdi. Ah ah.
Eşi benzeri olmayan bir oyundur. Küçükken mahallede "saklambaç" adı altında geceyi de hesaba katarak daldığımız bahçeler unutulmazdı. Daha sonra oyun esnasında herkes saklanırken eve gidip yemek yiyip tekrar oyuna dönerdik. Herkes ebeyle bir olur aramaya koyuldu mu tadından yenmezdi. Ah ah.