bugün

rusyanın ortak çıkarlar üzerine kurulu dediği oluşum.
--spoiler--
Rus uzmanlar, Kırım'ı ilhakı nedeniyle G7 toplantılarına çağrılmayan Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, daha verimli ve gerçek küresel dengeler gözeten formül olarak G20 ve BRICS üzerine odaklandığını ileri sürdü. Kremlin Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov, Almanya'nın Krün şehrindeki Elmau Sarayı'nda düzenlenen G7 Zirvesi'nin ardından yaptığı değerlendirmede, G7 ve G8 formatlarının küresel sorunları görüşmek için yeterli olmadığını savunmuş, "Putin, küresel ekonomi ve diğer alanlarda gerçek dengeleri gözeten daha verimli başka formüllere odaklandığını" söylemişti. Peskov'un açıklamalarını AA muhabirine değerlendiren Rus uzmanlar, Kremlin'in işaret ettiği formülün G20 ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) olduğu görüşünü paylaştı. Politik Enformasyon Merkezi Genel Direktörü Aleksey Muhin, Peskov'un G7 ile ilgili değerlendirmesine katıldığını belirterek, daha verimli formülün G20 ve BRICS olduğunu savundu. Muhin, G7'nin ortak çıkarlar kulübüne dönüştüğünü ileri sürerek, "G7 toplantılarında tartışma yaşanmıyor, ülkeler aynı fikri destekliyor. Batı, Latin Amerika, Asya ve Afrika ülkelerini politik olarak güçsüz gördüğü için bloke ediyor" değerlendirmesinde bulundu. G20'de tüm küresel oyuncuların bakış açısı dikkate alındığını anlatan Muhin, "G20, Küresel problemlere uzlaşma tabanlı çözümler bulunmasına olanak sağlıyor" ifadesini kullandı. Muhin, Çin, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerin global oyuncu ve küresel sorunlarda söz sahibi olma isteğinin arttığını vurgulayarak, "Bu ülkelerde, Batı'nın ekonomik gücünün gelişmekte olan ülkelere dayandığı bilinci gelişiyor" diye konuştu. Stratejik Komünikasyon Merkezi Başkanı Dmitriy Abzalov, Rusya'nın, G8'de gelişmekte olan ülkeleri temsil ettiğini iddia ederek, "Rusyasız G7 bu özelliğini kaybetti. G7 formatı küresel temsil özelliğini yitirdiği için küresel problemlerin çözümündeki önemini de kaybetti" dedi. Kremlin'in işaret ettiği akla gelen ilk seçeneğin G20 ve BRICS olduğunu öne belirten Abzalov, şöyle devam etti: "Çünkü bu formatlarda evrenin her köşesinden katılımın yanı sıra dünyanın en önemli küresel ve bölgesel ekonomileri de temsil ediliyor. Küresel problemlerin çözümü adına en mantıklı platform G20 gibi görünüyor. Örneğin DAEŞ'le mücadele konusunu görüşürken Türkiye gibi bölge ülkelerinin katılımı çok önemli. Ebola konusundaki görüşmelere ise Afrika temsilcisi yer almalı." Sanayileşmiş ülkeler grubu G7'de Kanada, Fransa, Almanya, italya, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri yer alıyor. 1998'de Rusya'nın katılımı ile G8 olan ülkeler, geçen yıl Ukrayna'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kırım'ın ilhakı nedeniyle Rusya'yı üyelikten çıkartarak, yola G7 olarak devam etme kararı almıştı.
--spoiler--
bu yıl kanada'da yapılmaktadır.
g7 ülkelerinin toplam ekonomik büyüklüğü 40,4 trilyon dolar.

%53'ünü abd ekonomisi oluşturuyor.
+bir gün ben de yiyeceğim.
1989 yılında SSCb dağılmaya başladı.

1990 yılında dağılma resmileşip, iç çatışmasız şekilde ülkeler arası hukuk ve sınırlar tam olarak belirlendi.

Bu süreçte batı paktının ekonomik omurgası olan g7 dünya ekonomisindeki pay olarak maksimum seviyeye ulaştı.

1992 yılında g7 dünya ekonomisindeki payı %68,1.

Bu yıldan sonra japonya ve Abd arasındaki ticari anlaşmazlıklar sonucu g7'nin yıldızı yavaş yavaş söndü.

2000'li yıllarda avrupa abd kapışması iyice gerileme sürecine girildiğinin ilanı oldu.

Şu anda 2019 yılındayız. Küresel ekonomideki payı %45,7.

Çöktü denen sovyetlerin külünden doğan rusya ve Çin'in 1999 yılında başlayan ittifak süreci 20 yılda dünya ekonomisindeki payını %18,7'ye çıkardı.

Yeni bir soğuk savaş süreci başlamakta.

Bu başlayan savaşta üç taraf var: ABD ve müttefikleri; Çin ve müttefikleri; kişi başı geliri 4000 doların altında olan üçüncü dünya ülkeleri.