bugün

çok zevkli görünen bir eylem. boş bakınızmış, ukte yarısıdır dedim doldurmaya karar verdim.

bir gün yine göle gidiyorum. o zaman da çok fakiriz. sene 1100'ler yani. yanıma sadece yoğurtla ekmek alabildim. zaten şimdiki gibi her şey her yere gitmiyor. ayçekirdeğinin sadece amerika'daki yerlilerce çitlendiği dönemden bahsediyorum. liseliler bilmez.

efem gölün kenarına oturup manzaranın karşısında şu ekmeğimi yoğurda bana bana keyifle yiyim dedim. yedim de. tabi üzümle ayrı güzel oluyor ama o sene üzüm çıkmamıştı bağda. o yüzden ekmekle idare ettim. güzeldi ama yine de.

neyse tam yoğurdu bitirdim, tabağımı gölde yıkıyorum köylünün biri çıkageldi. gerisini biliyorsunuz zaten.