bugün

mantığın bittiği yer olarak kabul edilen askeriyedir.

askerliğimi tecil ettirmek üzere askerlik şubesine gittiğim zaman nüfus cüzdanımın fotokopisini istediler. ben de karşıda duran fotokopi makinesinde çektirmek istedim, orda görevli olan personel
"o makine cezalı dışarda çektirip gelin" dedi.
ben de tabi arızalı diyeceği yerde cezalı dedi zannettim ve
"nasıl cezalı?" diye sordum.
o da;
"binbaşının fotokopilerini çekerken toner bitti binbaşı da nasıl toner biter, böyle iş mi olur diye makineye 10 gün fotokopi çekmeme cezası verdi" dedi.
o vakit yüzümün aldığı şekli gören görevli;
"burası askeriye kardeşim içine girince anlarsın" dedi.
acı bir gülümsemeyle fotokopimi çektirmek üzere binadan ayrıldım...

iş bu hikayedeki olay ve kişiler tamamen gerçektir.

orduya bok attığımı ileri süren geri zekalı için edit; mal mısın amk, mal ayağına mı yatıyorsun?
bi edit daha; lan ben yaşadım amk neyine efsane?
askerlikte mantık olmadığından mütevellit oldukça normal karşılanması gerekir.

(bkz: cezalı tank)
(bkz: cezalı semaver)
(bkz: cezalı land)
(bkz: cezalı bayrak direği)
(bkz: cezalı mescit)
(bkz: cezalı lavabo)
her yerde anlatılan bir askeriye efsanesidir. itibar etmeyiniz.
gerçekten olan ancak nedense ısrarla inanılmak istenmeyen zihniyettir.

efendim bakın koordinat veriyorum. sivas temeltepe civarlarında cezalı bir tank mevcuttur efendim. gidiniz bakınız. tank'a ceza veren adam fotokopi makinesine mi acıyacak? acımaz efenim acımaz amına bile kor. *
(bkz: götünden hikaye uydurmak)
(bkz: götünden element uydurmak)
(bkz: sen askerde çok dayak yersin)
"fotokopi makinesi sana söylüyorum askerim sen anla"dır o.