bugün

1996 yılında cıa orta doğu masası türkiye şefi graham fuller tarafından ılımlı islam politkasının lideri seçilmiştir.

kendisi bu seneden sorna abd karşıtlığını bırakıp abd destekli konuşmalar yaparak diyaloğa adanmış hikayeler gibi kitaplar yazarak islam dünyasını batıya endekslemeye çalışmıştır.

"nevval sevindi ile newyork sohbetleri" adlı söyleşişisinde "amerika'sız hiç birşey yapılamaz amerika dünyanın dümeninde" demiştir. kendisi 1990 lı yıllarda sadece emekli maaşına sahipken bugün mal varlığı tartışmalara konu olmaktadır.

özbekistan cumhuriyeti fetullah gülen okullarını toplumun yapısını, adabını bozduğu ve dini yanlış anlamlandırıp insanları da yanlış yönlendirdiği gereçkesiyle kapatmış ve ele geçirilen belgelerde bir çok hocanın cıa ajanı olduğu görülmüştür. ayrıca taliban gibi bir çok terörist lideri ve tayfasına yardım edildiğine dair de belgeler ele geçmiştir.

aynı 1996 yılında paul henze cia üst düzey yetkilisi de şu açıklamayı yapmıştır.

"orta-doğudaki bütün ajanlarımızı türkiye'ye kaydırıyoruz yakında bu ülkede çok büyük karışıklıklar çıkabilir"

bunla da kalınmayıp ılımlı islam adlı abd'nin yeşil kuşak projesinin ilk adımı olan islam dışı zırvanın temsilcisi olan akp kurulmuş ve bu partinin başkanı da aynı zamanda büyük orta doğu projesinin eşbaşkanı olmakla kalmayıp yahudi üstün hizmet ve cesaret ödülü almıştır.

hepsinden önemlisiyse bugün kimilerinin mehti ilan ettiği bu zatlar yahudi cemaatleri ve kuruluşlarıyla içli dışlı olmuş hatta bazıları papanın elini öpmeye kadar gitmiştir.

2010 mayısında akp genelbaşkanı musevi cemaati liderine "siz benim en büyük referansımızsınız." diyecek kadar alçalabilmiştir.

cıa bugün ülkeleri kontrol altına almak adına çalışan dünya ekseninde bir kuruluştur. abd bu kuruluş aracılığıyla sahte teröristler üretir ve o teröristleri bahane ederek ülkelere baskı kurar. bugün türkiye'de olan ise bir soğuk savaş doktrini olan dolaylı saldırı doktrininin uygulanışıdır.

graham fuller türkiye'ye geldiğinde türkiye'nin dönemin cumhurbaşkanı süleyman demirel'e "türkiye'nin şeriata geçmesi gerekmektedir. bunun için yardımcı oluruz." demiştir. ülkesine döndüğündeyse çeşitli dergilere verdiği demeçlerde de fetullah gülen'in bu politikanın lideri olarak seçtiklerini açıklamıştır.

ve bakın daha 1950 yılında bir başka kukla olan adnan menderes zamanında abd dışişleri bakanı douglas ne diyordu:

"din bizim politikamızın bir parçası. silahla parayla giremediğimiz yerlere dinle gireceğiz. din bize büyük bir güç katmaktadır. ondan vazgeçemeyiz."

okuma özürlüler yorum yapmasın. (bi başını bi sonunu okudum yetti mantığındakileri kast ediyorum. veya ilk entryi okumadan öfke kusan ergenlere.)