bugün

dengesi bozulmuş, ihtiyar bunaklara benzeyen takımımızdır.
bir maçı ile bir diğer maçları arasında dağlar kadar fark vardır.
türkiyenin adını kötü çıkaran bir takım. çok sıfır çekiyor.
Şu an takımın başında Aragonesin bulunduğu kütü bir takım.
Galatasaray lı olarak sevmiyor olarak görünsek te aslında o olmadan yapamayacağımızı bildiğimiz kulüp. Karşılıklı atışmalar çok güzel. Bir beşiktaşlıya anlamsız gelse de bu böyledir.
rakipleriyle dalga geçtiği için bursaspor'a yenilmeyen takım.
takımda geçen yılki takım ruhu yok, hocanın en büyük zevki saçma oyuncu değişiklikleriyle oynayan takımı bozmak, yönetim derseniz "fenerbahçe'yi sömürtmem" mantığıyla takımı takım yapan adamları kaybetmiş, yerine de aragones, josico, emre gibi adamları koymuş bir yönetim.
galatasaray 2-0 öndeyken maçı kaybedince aklı başında her fenerbahçeli üzülmüştür. aklıevvel her fenerbahçeli sevinmiş, aklıevvel her galatasaraylı da bunları ciddiye alıp "öğğğ kına yakın" tepkisini vermiştir. siz hala diyorsanız ki uğur boral, dani güiza, lugano falan "hohaha nasıl koydu hamburg" derken gülme krizine girdiler de o yüzden oynayamadılar, bi' koşu gidip program sağlayıcınızla görüşün.
uzun bir zamandır sıkıntıdan başka bir şey vermeyen takım.
dün bursaspor a yenilerek bizi mutlu etmiş takımdır.
bu sezon bursaspor'la beş kez karşılaşan takımım.
kalp krizini tetiklemeye başlamış takımdır.
---spoiler---
öncelikle transfer politikasının çok yanlış olduğunu belirtmek istiyorum. aziz yıldırım'ın veya aragones'in yerinde olsaydım;kezman ve en önemlisi semih varken guiza transferini yapmazdım. bu parayla; yetenekli bir forvet (golcü değil) bulurdum (örn. fatih tekke, milan baroş). ve aurelio'yu ne pahasına olursa olsun takımda tutardım. sol kanatta tuncay'ın gidişi ile oluşan kocaman boşluğu iyi bir isimle kapatırdım (örn. harry kewell)...

ancak bu seneyi geçen seneden farklı yapan bir durum var. marco aurelio'nun yokluğu. fenerbahçe defansı geçen sene bir özgüven ile oynuyorlardı. hata yapsalar dahi aurelio gerekli müdahaleleri yapar, her zaman olması gereken yerde olur ve oyunu açabilirdi. şimdi fenerbahçe defansı hata yapmasının kötü neticeler verebileceği baskısıyla oynuyor. hücuma top aktarmakda bu baskı neticesinde sıkıntılar yaşıyor ve risk almıyorlar. bununla birlikte baskı neticesinde hatalı pas istatistikleri de yükselmiş durumda.

ortasaha;
defansif ortasahalardan başlayalım. öncelikle bu takımda emre'nin yeri garanti. fenerbahçe'nin yeni oyun kurucusu emre olacak. peki, emre bu işi yapar mı? oyun mantalitesi ve teknik kapasitesi türk oyuncuların üzerinde olan emre bu iş için biçilmiş kaftandır. ancak, yanında aurelio benzeri bir oyuncu olması kaydıyla. çünkü kimse kimseyi kandırmasın emre oyunu iki yönü ile oynayabilen, çevik, defansif anlamda etkili bir oyuncu değil (tıpkı galatasaraylı ayhan gibi). yalnız kalırsa mutlaka ama mutlaka aksıyacaktır. peki emre'nin yanındaki olası iki isimden (maldonado ve josico) hangisi bu işi yapacak? burada soru işaretimizi açıkta bırakıyoruz ve devam ediyoruz.

kanatlarda görev alan colin kazım ve uğur boral fenerbahçe'nin yükünü taşıyabilecek kapasitede futbolcular değiller. gerçi aragones kanat organizasyonlarını pek tercih eden bir teknik adam değil ama, bu iki isim ceza yayı önünde de etkili olamıyorlar. belki türk takımlarına karşı bu eksiklik hissedilmeyecektir ama, kanatlardan etkili gelen rakipler için bu fenerbahçe'nin büyük bir zaafıdır. uğur'un sevilla maçları dışında iyi oynadığı maç sayısı çok az. wederson iyileşince bu kanadı kapatıcağını düşünüyorum.

gelelim alex'e alex'in varlığı fenerbahçe için hem iyi, hem kötü. iyi çünkü alex şu anda türkiye'nin en başarılı ve en etkili futbolcusu. kötü çünkü alex klasik bir on numara ve dolayısı ile fenerbahçe alex ile ne modern futbol oynayabiliyor ne de oyun kurabiliyor. alex oynadığı konum itibarı ile fenerbahçe'de ne ortasaha ne forvet. menejerlik oyunlarındaki cf pozisyonuna benzer şekilde oynuyor. dolayısı ile hücumda tek başına kalan arkadaşına gerektiği kadar yardımcı olamazken, geriden de oyun kurabilmek için olması gereken yerden çok ileride oynuyor. bu fenerbahçe'nin büyük ve modern futbol oynayan rakipleri karşısında önemli bir handikap. bunun yanında alex'in varlığı takımı tek forvet oynamaya zorluyor ve bu durum da hücum hattının güçsüz görünmesine sebep oluyor.

forvet;
fenerbahçe yine tıpkı geçen senelerdeki gibi tek forvetli oyun anlayışını tercih etmiş görünüyor. ancak elindeki mevcut oyuncu yapısı hiçbir zaman buna müsait olmadı. ne kezman, ne semih, ne de guiza tek forvet oynayabilecek niteliklerde futbolcular değiller. evet tek tek incelediğinizde hepsi çok büyük, çok önemli golcüler ama unutmayın neticede hepsi golcüler. bu adamlara ihtiyaçları olan kanat organizasyonlarını, hücum varyasyonlarını hazırlayamıyorsanız tek başlarına netice beklemek hayalcilik olur. hiçbirisinde birebirde etkili olmak, top saklamak, ileride rakibi oyalamak gibi özellikler yok. bitiriciliği yüksek son vuruş ustası bunlar. dolayısı ile fenerbahçe forvet hattındaki görüntü geçen sene ile aynı olacak gibi bir izlenim verdi bana sezon başlangıcı itibarı ile. yanlarında bir fatih tekke, bir milan baroş olsaydı belki ama bu görüntü ile hücum hattının başarılı olması zor." 24.09.2008 maça papazı
---spoiler---

sezon başlında bas bas bağıran ortasaha ve hücum problemlerini çözemediği için 2008-2009 futbol sezonunda tüm kulvarlarda yarıştan erken kopmuş futbol takımıdır.
taraftar çoğunluğunu asil insanların oluşturduğu takım.
(bkz: Renklerin asaleti)
galatasaray ve beşiktaştan daha terbiyeli bir taraftar grubuna sahip takım, biz kimsenin maçını izleyip iyi oldu ulan geberin demiyoruz .
bu sene, alınan başarısız sonuçlardan sonra, takımı tatil ile cezalandıran(!) kulüp. (bkz: ilgiyle izliyoruz)

en son yine bursa mağlubiyetinden sonra takıma 5 günlük izin verilmiş. (bkz: fenerbahce/#4907040) (bkz: fenerbahce/#4055031) (bkz: fesuphanallah)
"ben böyle yürek görmedim böyle sevgi
şimdi efsane büyümekte günbegün
bütün dünya üstüme gelse ne farkeder
senin için ölmeye değer fener."

bir çocuk sevdim melodisi ile birlikte.
Kendi taraftarları hariç dünyada herkesin nefret ettiği tek takım.
türkiye'nin en büyük kulübüdür, hem maddi hem manevi açıdan...
bu sene futbol şubesi taraftarlarını kanser etmektedir.
Şanlı şerefli 100 yılı geride bırakan Türkiye'nin en büyük spor kulübüdür. Aksini söyleyenin alnını karışlarım!!
Başarı para oranı yapanlara son altı sezonun (bu sene hariç) avrupa sıralamasını göstermemizi gerektiren istatistiklere imza atmış spor (futbol diil) kulübü.

büdüt: Gerçekler acıtınca eksi oy veren ezik takım taraftarlarının çekemediği spor kulübü...
bu yıl üzse de aşktır, yaşamın bir parçasıdır. galatasaraylı kuzenlerle keyifli didişmelerdir. sevindirdiği zamanlarda caddede kutlamaktır. aslında tarifsizdir...
derbi öncesi zamanında galatasaray'a gol atmış futbolcuları bulup buluşturup samandıra'ya getirerek, bildigin ruh çağırma seansları başlatan kulüp. hayır çağır, maça davet et falan tamam da böyle dedenin torunlarına masal anlatması gibi olması komik değil mi?
galatasaray'a 3 gol atması dışında hiç bi boka yaramamış atkinson'u bulup getirmek koskoca bi aptallık değil mi?

komikliğin iğrençlikle buluştuğu noktadır aslında fenerbahçe.

daha iki gün önce "koymaya geliyoruz" yazısını giriş sayfasına koyan ve fenerbahçelilerin internetteki kalesi olarak görülen antu.com gibi seviyesizliğin tavan yaptığı bir ortama sahip taraftar kitlesi. ki bu kale(!) yine bir derbi öncesi ali sami yen'in önüne gece yarısı tezek atmış mücahit fenerlilerin videosunu yayınlamış ve 50 milyonluk fenerlileri gaza getirmeye çalışmıştı. (uzun süredir 25 milyonun üzerine kimse bi şey koymuyodu, ben koyayım dedim, ohh koydum işte)

aslında hepiniz bir 'meriç tunca', 'ömer çavuşoğlu', bir 'ercan saatçi'siniz sizden çok fazla şey beklememek gerektiğinin bilincinde olarak şunu söylüyecem: gidin kendinize çok güldürmeden!
futbol şubesi sene başından beri oynadığı rezil futbolla rakiplerine nasıl şampiyon olunmaz dersi veren takımdır. biz taraftarları kanser etmektedir.
Galatasaray derbisinde çıkan olaylarla ilgili insanları aptal yerine koyan basiretsiz yöneticilere sahip spor kulübü.

Yok efendim Volkan'ın kasığında bir problem varmış ondan o hareketi yapmış, seyirciyle ilgisi yokmuş.

Tabi mesela Emre Belözoğlu boğazına bir şey takılınca, işaret parmağıyla ileri geri keman çalar gibi temizler boğazını, bu emre'nin herkesce bilinen bir hareketidir..
sonra lugano, adamcağızın başı ağrıyınca illa bir yere kafa atar, hiç tanımıyorsunuz sonrada yok efendim olayı ateşleyen oydu, yok emre aşık'a kafa attı.. hadiyin oradan yaa, adamın rahatsızlığı var kardeşim.. allah allah !..

(bkz: bi siktirin gidin ya) (bkz: hatta bi siktirin gidin çay koyun)
sarı,lacivert renklere sahip, türkiye'nin 3 büyük takımından biri.