bugün
- fransa bayrağını yakan sığınmacı9
- anın görüntüsü22
- hiçbir erkeğin size laf atamaması13
- küçükçekmece de öpüşen yaşlı amcalar12
- halkımızın asıl sorunu yeterince sikişmemesidir20
- diamond tema15
- gideon reid morgan jj31
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz20
- herkesin bir anüsü olduğu gerçeği12
- duşta işemek14
- michy batshuayi28
- dünya kadar malın olacağına9
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı11
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti12
- islamı tartışamamak21
- köpeğin su içtiği kabı tekmeleyene çift dalmak11
- çıkma teklifi etmek9
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı37
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması11
- diamond tema hakkında soruşturma açılması10
- evin büyük çocuğu olmak8
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı13
- izmirli sude vs karslı rojda10
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları17
- cehaletle mücadele etmek16
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- manyak olmaya karar verdim17
- salda gölü'nün son hali13
- sağlığı etkileyen en temel faktör12
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var11
- arda güler14
- nervionun kedisi9
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar20
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı9
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler18
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira12
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- thusneldaa12
merak etme, ekmek karnesinden girip tarhana çorbasından çıkmayacağım. obezite manifestosu da yazmayacağım, çünkü zaten yazılmışı var. ama spoiler da vereyim, heyecan olsun:
* mcdonald's tepsisindeki kâğıdı ters çevir,
* günde üç öğün big mac menü yediğini varsayarak, bu menünün kalorisini üçle çarp,
* aynı kâğıttaki, yetişkin bir erkeğin günlük kalori ihtiyacıyla karşılaştır.
yiğidi fast food zincirine vuran sebeplerin başında "ne yediğimizi biliyoruz" ferahlığı geliyor. hayatı boyunca bırak check-up'ı, kan tahlili bile yaptırmayan yiğit, veteriner kontrollü yüzde yüz danayı gövdeye gönül rahatlığıyla indiriyor. ne şeker değil mi? siparişi verdiğinde kola sifonunun arasından dikkatlice bak bakalım, içeride kimler nasıl hazırlıyor o muhteşem hamburgerini. arkada çalışan ronald mcdonald değil güzel kardeşim, ahmet mehmet. eliyle ayağıyla saldırıyor malzemelere. o ellerle ilgili, tuvalet alışkanlıklarımızdan örnekler de verirdim ama hadi onu geçelim. mutfakta ızgara alevini çok ararsın. ama dikkatli bakarsan, mikrodalga fırının sapını görebilirsin. o patatesin muhteşem yağ kokusu, bakkaldan para verip almadığın gazlı içeceğin tadıyla birleşince ne de "enfes bir lezzet" oluyor değil mi?
zincire vurulma sebeplerinden biri de "hizmet kalitesi"! breh breh breh. sen kasada beklerken tepside ısınan kola ve soğuyan patates; sahnede birbirine teşekkür edip duran, zorla beli düşürülen pantolonlu elemanların şovu ile birleşince hizmetin kalitesi tadından yenmiyor. kurallar, kaideler, menıcırlar, "teşekkürler"ler, kampanyalar, büyük seçimler... aldığın hizmetten, ambalajdan, üründen öyle memnunsun ki, bu standardlara zevâl geldiğinde, senin de heyheylerin geliyor.
şimdi ben bunları yazdım diye fosforlu yeşil mesaj ışığı otomatiğe bağlar.
"sen o insanların ne şartlarda çalıştığını biliyo musaaan?"
peki sen o bayıldığın sosun dünya'nın birçok yerinde paralı olduğunu biliyo musaaan?
yemek bittikten sonra çöplüğe çevirdiğin masayı toplaman gerektiğini?
o muhteşem mabadını kaldırıp, o tepsiyi boşaltman gerektiğini biliyo musaaan?
neymiş, sosa para istemişler. lanet olsun dostum, bunu nasıl yaparlar sana?
"yiğit muhtaç olmuş yirmibeş kuruşa
bilmem ağlasam mı ağlamasam mı?"
* mcdonald's tepsisindeki kâğıdı ters çevir,
* günde üç öğün big mac menü yediğini varsayarak, bu menünün kalorisini üçle çarp,
* aynı kâğıttaki, yetişkin bir erkeğin günlük kalori ihtiyacıyla karşılaştır.
yiğidi fast food zincirine vuran sebeplerin başında "ne yediğimizi biliyoruz" ferahlığı geliyor. hayatı boyunca bırak check-up'ı, kan tahlili bile yaptırmayan yiğit, veteriner kontrollü yüzde yüz danayı gövdeye gönül rahatlığıyla indiriyor. ne şeker değil mi? siparişi verdiğinde kola sifonunun arasından dikkatlice bak bakalım, içeride kimler nasıl hazırlıyor o muhteşem hamburgerini. arkada çalışan ronald mcdonald değil güzel kardeşim, ahmet mehmet. eliyle ayağıyla saldırıyor malzemelere. o ellerle ilgili, tuvalet alışkanlıklarımızdan örnekler de verirdim ama hadi onu geçelim. mutfakta ızgara alevini çok ararsın. ama dikkatli bakarsan, mikrodalga fırının sapını görebilirsin. o patatesin muhteşem yağ kokusu, bakkaldan para verip almadığın gazlı içeceğin tadıyla birleşince ne de "enfes bir lezzet" oluyor değil mi?
zincire vurulma sebeplerinden biri de "hizmet kalitesi"! breh breh breh. sen kasada beklerken tepside ısınan kola ve soğuyan patates; sahnede birbirine teşekkür edip duran, zorla beli düşürülen pantolonlu elemanların şovu ile birleşince hizmetin kalitesi tadından yenmiyor. kurallar, kaideler, menıcırlar, "teşekkürler"ler, kampanyalar, büyük seçimler... aldığın hizmetten, ambalajdan, üründen öyle memnunsun ki, bu standardlara zevâl geldiğinde, senin de heyheylerin geliyor.
şimdi ben bunları yazdım diye fosforlu yeşil mesaj ışığı otomatiğe bağlar.
"sen o insanların ne şartlarda çalıştığını biliyo musaaan?"
peki sen o bayıldığın sosun dünya'nın birçok yerinde paralı olduğunu biliyo musaaan?
yemek bittikten sonra çöplüğe çevirdiğin masayı toplaman gerektiğini?
o muhteşem mabadını kaldırıp, o tepsiyi boşaltman gerektiğini biliyo musaaan?
neymiş, sosa para istemişler. lanet olsun dostum, bunu nasıl yaparlar sana?
"yiğit muhtaç olmuş yirmibeş kuruşa
bilmem ağlasam mı ağlamasam mı?"
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar