bugün

az evvel şişli bölgesinde alkışlar arasında haykırılan cümle.

işten çıkıp markete uğradım yoğurt almak için. üzerinize afiyet evde kaymaklı yoğurt kalmamış. göbek deliğine kaymaklı yoğurt sürüp yeme fantezisini gerçekleştirmekten ayıptır söylemesi süt ve süt ürünleri piyasası bizim sayemizde ayakta duruyor.

neyse ödemeyi yapıp dışarı çıktığımda ne göreyim? eski fuckbuddy'im melike kapının önünde ağlıyordu. ona ağlamaması gerektiğini, her genç kızın başına böyle şeyler gelebileceğini söyledim. ancak o beni anlamaya bile çalışmadı. "beni tekrar hunharca becermeni istiyorum, lütfen acilen size gidelim ve en azından iki posta kay bana" diye yüksek sesle anırmaya başladı. artık sabrım taşıyordu, elim ayağım titremeye başladı ve o sözü söyledim. "espri yeteneğim sayesinde kızlar peşimden koşuyor, neden seninle beraber olayım len?" o sırada az evvel alışveriş yaptığım marketin çalışanları kapının önüne çıkarak alkışlamaya başladılar. gururum okşanmıştı. ancak daha fazla melike'nin ağlamasına kalbim dayanmazdı. eve gidip bir an önce ona istediğini vermeliydim.

kendisine türkiye'nin 2002 yılından sonraki benzin fiyatlarındaki artışın ekonomiyi kötü yönde etkilemediğinden bahsedip, asgari ücretlerden örnekler vererek ağlamasını susturdum ve eve gittik.

o şimdi çok mutlu. benim de içim rahat.
(bkz: bende biraz mallik var)
kimsenin siklemediği mevzu.
Hıı çok, hayallerde yaşıyorsun evlat derim ben buna, böyle denir bizim oralarda.