bugün

Ergenekon davasına bakan mahkeme heyeti, yapılan tüm başvuruları redderek tüm tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetti.

Tahliye taleplerini reddeden 13 Ağır Ceza Mahkemesi karara gerekçe olarak, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararının gerekçesinin Resmi Gazete'de yayımlanmamış olmasını gösterdi.

işte mahkemenin kararının tam metni:

görsel
görsel
görsel

kararın ilk sayfasının son paragrafı ve ikinci sayfanın ilk paragrafları okunduğunda görünüyorki amir hüküm niteliğinde olan anayasa mahkemesi kararı için ergenekon mahkemesi aym'nin yetkisi yok yasalara aykırı olanı iptal edebilir ama kalkıpta tutukluluk kararı en fazla 5 yıl olabilir diyemez diyor.

şimdi mahkemenin bu kararını okuyunca doğru lan diyeceksiniz ancak anayasa mahkemesi terör suçlarında da maximum tutukluluk süresi 5 yıldır derken bunu standart tutukluluk süresini baz alarak yapıyor yani diyor ki:

siz terör suçları dışındaki suçlardan tutuklu olanları tbmm'den çıkan kanunla mahkemelerin en fazla 5 yıl, terör suçlarından tutuklu olanları ise en fazla 10 yıl tutuklu tutabilirsiniz dediniz ama böyle bir ayrım yasalara aykırıdır terör suçlularını parantez açarak fazladan 5 sene daha cezaevlerinde tutamazsınız onlar içinde standart tutukluluk süresi geçerlidir diyor.

eğer tbmm standart tutukluluk süresi 7 yıldır deseydi mahkeme terör suçları için 10 yıllık tutukluluk süresi olmaz 7 yıl olabilir diyecekti yani anayasa mahkemesi tutukluluk süresini kendi belirlemiyor bütün bunlarda gösteriyor ki silivrideki mahkeme hukuk tanımıyor tutsak olarak toplumdan koparttıklarını halka geri vermemek için elinden geleni yapıyor.

bugün adalet kemalistlere sosyalistlere ve kürt devrimcilerine lazım 28 şubatta deccal ilan edilen ordunun yasalara bağlı kalarak yargı erkini kullanmasından dolayı islamcılar hernekadar devlet kadrolarının bir kısmını kaybetseler ve emperyalizme taşoranlık rolünü tam olarak gerçekleştirebilmek için biraz daha beklemek zorunda kalsalarda 3-5 tutuklamayla paçayı sıyırmışlardı yarın adalet başta islamcılar olmak üzere herkeze lazım olabilir.

Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.

-Martin Neilmöller-
sam amca ile anlaşma gereği silahlı kuvvetleri zayıflatma projesini devamı niteliğindedir. bu yolda kanun vs. geçerli değildir. tezkere intikamıdır. bir de tayyip'in sam amcaya mahçubiyetinin hesabıdır.
bu konunun hukuka aykırılık çerçevesinde tartışılmasını geçeli çok oluyor.

hukuk devletini de geçtim bir yasa devletinde bile (ikisi ayrı şeylerdir) o iddianamelerle içeride adam tutamazsınız. ilkokul 3 düzeyinde bir zekanın ürünü komplo teorileri, kurmaca deliller, alakasız ve montajlanmış bant kayıtları, illiyet bağı kurulamayan olaylar ve bunların sözde sanıkları.

"pikachu seni seçtim" şeklinde içeri alınan adamlar.

içerde kimler var?

ödemişli bir ağır abi ve adamları, gazeteciler, yazarlar, askerler, davanın özel yetkili savcısının borç taktığı beyaz eşya mağazası sahibinden sopa yediğini bir dergiye anlatan aynı savcının teyzeoğlu, ırak türkmen cephesi liderleri ve daha bir sürü yan yana gelmesi imkansız insan...

böyle bir örgüt olaydı toplantı organizasyonları dahi 3-4 yıl sürerdi.

(bkz: ergenekon dosyasını bush verdi)

hazır senaryo üzerine örgütün şu ayağı, bu ayağı diye adam seçerek tutukladılar. arada doğaçlamalar da olmadı değil. barzani'nin ricasıyla ırak türkmen cephesi türkiye ayağı, savcının nasıl biri olduğunu medyaya anlatan teyzeoğlu gibi...

yani sözün özü bu dava ve bu davanın takibini sürdüren sistem meşru değildir.

bu ülke cumhuriyetçi ve modernistlerinin artık uykudan uyanması gerekiyor. türkiye cumhuriyeti yıkıldı. ya direnecek ve 1923 kurucu meclisinin ilkeleri doğrultusunda yeni bir ülke ve yeni bir cumhuriyet kuracağız (ki bunu mevcut anayasa ve hukuk düzeninde ve seçimler yoluyla yapmanın imkan ve ihtimali yoktur) yada bu yeni kurulan amerikancı şafii devlete ayak uyduracağız.

seçim budur, mesele budur...

onun dışında zaten olmayan bir davanın soruşturma yöntemlerinin yada mahkeme kararlarının yasaya uygunluğunu falan tartışmak abestir.

canlarının istediğini tutukluyorlar, istediklerini salıyorlar.

14 yaşında zihinsel özürlü kız çocuğuna tecavüz ederken yakalanan akp tunceli ovacık ilçe eski başkanı (ayıp olmasın diye istifa ettirdiler) serbest, palayla sokakta adam kovalayan serbest, 50 kilo esrarla yakalanan serbest ama "parasız eğitim istiyoruz" pankartı açan çocuklar tutuklu, tweet atan tutuklu...

neyin hukukunu, hangi anayasa'yı tartışıyorsunuz.

uygulamada ne hukuk ne de uyum gösterilen bir anayasa var.

ab uyum yasalarının doğru düzgün tercümeleri bile yapılmadan meclisten geçirildiği bir ülkedeyiz. iç hukukumuz ab yasalarına uyumlu olmak zorundayken çoğu konuda birbirine tamamen zıt. uygulama ondan da beter.

2. cumhuriyet tartışıldı bu ülkede uzun süre. bunu söyleyen aptallar türkiye'nin zaten 4. cumhuriyeti yaşadığını bile bilemeyecek kadar ipten kazıktan kurtulmuş cahil cühela takımıydı.

teknik olarak her anayasa yeni bir cumhuryettir. 1983'de 4. cumhuriyet'e geçtikten sonra 24 yıl bu cumhuriyet devam etti ve 2007 yılı itibarıyla anayasa tamamen ilga edilerek yarı otokrasi yarı oligarşi bir yönetime geçildi.

tc devletin sizden vergi sömürmek ve canı istediğinde tutuklamak için kullandığı alet edavatın üstündeki bir damgadan öte bir şey değildir...

herkes acilen kendini savunmanın, korumanın yollarını arasın. 2-3 seneye çok karışacak ortalık. bu tartışmalarla harcadığımız zamana yazık...